2014’te kim Başbakan olacak? - Haber 1Haber 1

2014’te kim Başbakan olacak?

13 Temmuz 2012 - 11:43

ABONE OL

2014’de Türkiye’de Başbakan kim olacak? Cevabı kahve falında değil siyaset bilimin ışığında bulmak gerek.

Önce iki hususa dikkat çekmek gerek. 2014’de Türkiye’de anayasal çerçeve ne olacak? Sistem aynen kalacak mı? Başkanlık sistemine geçilecek mi? Bu takdirde anayasal çerçeve ne olacak? Türkiye’de Başkanlık mı yada Yarı-Başkanlık mı olacak? Cevap bu şıklara göre büyük farklılık gösteriyor.

SİSTEM AYNI DEVAM EDERSE
Sistemin aynı devam etmesi durumunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilirse sistemde kısmi tıkanıklıkların oluşması muhtemel gözüküyor.

Daha önceki örnekler bunu kanıtlıyor. 1990 yılında Turgut Özal Cumhurbaşkanı seçildi ama bu bir sürü sorununda beraberinde getirdi. Özal uyumlu çalışma ortamını sağlamak için Yıldırım Akbulut’u Başbakan yaptı. Ama yetkileri sınırlı olduğu için Akbulut’u Başbakanlık makamında tutamadı. Saray entrikaları sonucu Akbulut devrildi. Mesut Yılmaz Başbakan oldu. Bu Özal için sonun başlangıcı oldu. Özal’ın “onlara iktidarı kaybettireceğim” itirafını kulağımla bizzat duydum. Gerçekten de Mesut Yılmaz seçimleri kaybetti. Anavatan Partisi iktidardan düştü. DYP-SHP koalisyonu iktidar oldu. Bu Özal’ın sonu demekti. 1993 yılının ilk günlerinde Cumhurbaşkanlığı uçağında Büyük Sahra üzerinde uçarken Özal’ın bana “Özal dönemi bitti” sözünü üzüntüyle dinledim. Dört ay sonrada Özal vefat etti. Adeta siyasi açıdan yapayalnız bırakılmıştı.

Benzer kaderi Süleyman Demirel de paylaştı. Cumhurbaşkanı oldu ama yapayalnız kaldı. Partisi DYP iktidardaydı ama güç Başbakan Tansu Çiller’in elindeydi. Demirel Çankaya’da adeta izole edildi. Tansu Çiller’i devirebilmek için 28 şubat ortamını hazırladı. Başardı da. Rakip parti Anavatan’ı iktidar yaptı. Mesut Yılmaz Başbakan oldu. Ama rejim çok büyük yara aldı. Bugün bütün Türkiye bunu konuşuyor. Siyasi yangının faturası o tarihlerde büyük oldu. Demirel’in prestiji 28 şubat yüzünden büyük yara aldı. Karizması çizildi. Güçlenmedi. Tam tersine eridi.

TÜRKİYE BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇERSE?
ABD usulü başkanlık sistemi Türkiye’de uygulana bilir mi? Daha önce de defalarca yazdım ve çeşitli televizyon programlarında defalarca tekrarladım. Bu sistem Türkiye’de uygulanamaz. Çünkü ABD’de başkanın yanında bir Başbakan yoktur. ABD’nin kuruluşu çok istisnaidir. Önce Atlantik okyanusundan Pasifik’e giden bir saha da Kızılderililer adeta yok edilmişlerdir.

Güney eyaletleri Fransa’dan parayla satın alınmıştır. Kaliforniya ve Teksas Meksika’dan savaş ve parayla kopartılmıştır. Birlikten ayrılmak isteyen Güneyli’ler acımasızca ordu tarafından ezilmiş ve çok kanlı bir iç savaş sonucu Birlik tekrar sağlanmıştır. İdeolojik planda FBI sisteme karşı olan komünist ve Bolşevik hareketleri yok etmiştir. Neticede bugünkü Amerika dikensiz bir gül bahçesine dönüşmüştür. Bugün her renkten, her ırktan, her kökenden, her dinden üçyüz milyondan fazla Amerikalı barış içinde yaşamaktadır. Tümü aynı bayrak altında başkanlık sistemi içinde sistemden ayrılmayı akıllarından bile geçirmeden, sistemi değiştirmeyi hayal bile etmeden mutlu ve zengin olmayı bireysel olarak hedeflemektedirler. Başkan ve sistem karşı karşıya gelmemektedir.

Tarlada izlerin çok derin olduğu Türkiye’de bu sistem yürümez. Bu sistem Türkiye’ye gelirse fırtınalar şiddetli olur. Başkanın gücü sükuneti sağlamakta zorlanabilir.

YARI BAŞKANLIK SİSTEMİ TÜRKİYE’YE UYGUNDUR.
İkiyüz yıl boyunca ideolojik ve siyasi nedenlerle, ihtilaller ve askeri darbelerle yüz binlerce insanın hayatını kaybettiği Fransa’da sistem 1958 yılında nihayet düzlüğe çıkmıştır. Bu mucizenin adı Yarı Başkanlık sistemidir.

Fransa’da hala tarlada izler çok derindir. Ama Başkana öyle yetkiler verilmiştir ki tarladaki derin izlerin gücü siyasi hayatı zehirleyememektedir.
Başkan halk oyuyla seçilir. Dilediği kişiyi Başbakan yapar ve istediği zaman onu görevden alır. Başbakanın sıfatı değişmiştir ve “birinci bakan” olmuştur. Bakanlar kurulu her hafta Cumhurbaşkanlığı Sarayında Cumhurbaşkanı Başkanlığında yapılır. Dış politika tek başına Cumhurbaşkanı inisiyatifine bırakılmıştır. Cumhurbaşkanı meclısı fesh etme yetkisine sahiptir ve meclisin yenilenmesi için seçimlere gidebilir. Önemli konularda meclisi atlayarak referandum yapabilir. Şartların zorlandığı ortamlarda meclise danışmadan ve ona sadece haber vererek tüm yetkileri olağan üstü olarak tek başına elinde toplayabilir. Bu sistem anayasal açıdan Cumhurbaşkanını yasal bir diktatör yapmaktadır. Cumhurbaşkanı için Fransızlar “o seçilmiş bir Kral” demektedirler. Ama bu sistem sayesinde ihtilaller ve askeri darbeler ülkesi Fransa tarihe karışmış yerine Avrupa birliğini kurmuş olan ve Fransa’ya zenginlik ve refah getiren bir rejim ortaya çıkmıştır.

2014 YILINDA TÜRKİYE’DE BAŞBAKAN KİM OLACAK?
Yarı Başkanlık sistemine geçmiş bir Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilirse Türkiye uçağı çok yükseklere çıkar. Bu sistemde Başbakan kim olacaktır?

Başbakanın kim olacağını kahve falında değil siyaset bilimin ışığında aramak gerekir. Yarı Başkanlık sisteminde bütün güçler Cumhurbaşkanın elindedir. Cumhurbaşkanı dilediği kişiyi Başbakan olarak atamakta ve dilediği zaman görevden alabilmektedir. Başbakan artık sadece “birinci bakan’dır”. Bakanlar kurulu Cumhurbaşkanlığı Sarayında Cumhurbaşkanı Başkanlığında yapılmaktadır. Bu sistemde Başbakan bir icraatçıdır. Cumhurbaşkanının kendisine verdiği direktifleri icraata geçiren bir yol arkadaşı.

Bu kişi kim olabilir? Geveze olmayan, vaktini konuşmaya ayırmayan, medyaya esir olmayan, medyayı takmayan, icraatçı ama büyük icraatçı olan, bir amele, bir karınca olan, Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun yıllardır mesai arkadaşı olan, kamu oyunca icraatları taktirle karşılanan bir iş kolik, çalışkanlık abidesi olan bir kişi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2014’deki Başbakanı olabilir.

Bu kişinin kim olabileceğini ben tahmin edebiliyorum. Herkes kendi tahminini kendisi yapsın.

Prof. Dr. Bener KARAKARTAL

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.