Yağmurlu bir sonbahar günü . İstanbul Boğazının rengi : metalik yeşil gri . Paşabahçe vapuru Dolmabahçe Camiinin yanından kalkıyor . Sağında solunda iki hücum bot . Yassıada’ya gidiyoruz. Paşabahçe vapuru şehir hatlarının en süratli prestij vapuru. 1952 İtalyan yapımı . Yanındaki hücum botlarda pırıl pırıl . Hepsi Başbakan Adnan Menderes hükümeti tarafından satın alınmış . 17 yaşındayım . Yıl 1960 . Galatasaray Lisesinde okuyorum . Yassıada’ya gidiyoruz.
Yassıada’da spor salonundan bozma mahkeme salonu . Menderes iki asker arasında getiriliyor. Neredeyse bir deri bir kemik . Sesi zor duyuluyor . Kalın sesli bir yargıç yüksek kürsüsünden onu azarlayarak konuşuyor.
İstanbul’a dönüş . Devlet radyosu her gece Yassıada mahkemelerinin tümünü yayınlıyor . Gençlik adeta radyoya kilitlenmiş hayranlık duygularıyla yargıcın azarlarını dinliyor . Yarının yargıçları hukuk fakültesi öğrencileri hukuku böyle öğreniyor .
Genç demokrasimiz daha 10 yaşında . İlk defa , 1950’de bir muhalefet partisi seçimleri kazanarak iktidar oluyor . Türk demokrasisi yıl 1 . 10 yıl sonra büyük bir trafik kazası : tüm iktidar partisi bakan ve milletvekilleri , başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan bir özel mahkemede yargılanıyor . Birçoğu idama mahkum oluyor . Üçü asılıyor . Kararı yargıçlar veriyor . Netice bir hukuk cinayeti .
Yıl 2015 . Demokrasimiz 65 yaşında . Oldukça genç . Batı demokrasilerinin gerisinde 200 -300 yıl var . Demokrasimiz artık olgunlaşma yaşlarının başında .Böyle de olmak zorunda .
2015 seçimlerini bir fırsata çevirelim . Başarabilecek miyiz ? Bu hepimize bağlı . Cumhurbaşkanına , Başbakana , Bakanlara , Muhalefet partileri liderlerine , tüm siyasetçilere , toplumun ekonomik ve sosyal plandaki yöneticilerine ama seçmenlere , sokaktaki vatandaşlara , gençlere , hepimize .
Haber 1. Com bu konuda bir öncülük yapıyor : 2015 seçimlerini bir fırsata dönüştürelim . 2014 sonunda Türk demokrasisinin verdiği görüntü çok hoş değil .Aşırı bölünmüş bir durumdayız. Kamplar kılıçlarını çekmiş . Hukuk , medya savaş düzeninde . Bu kime yarıyor ? 21. Yüzyıl zaten iyi başlamadı . Dünyada kan akıyor. Afganistan , Pakistan ,Suriye , Irak , Mısır , Libya , Ukrayna ağlıyor. Avrupa içinden çıkamadığı bir ekonomik kriz ile boğuşuyor . Amerika’da moraller bozuk .Türkiye bu istikrarsız ve bunalımlı bir dünyada genel seçimlere gidi
Çevredeki hastalıklar Türkiye’ye bulaşır mı ? Yoksa Türkiye bu bunalımların üzerinde yer alıp dünyada bir istisna oluşturabilir mi ? Bu başta siyasi aktörler olmak üzere hepimize bağlı .
PROF. DR. BENER KARAKARTAL
Siyaset Bilimci