Yılın kısa mı kısa cüce ayı şubatın insanoğluna ettiğini hiçbir ay hiçbir mevsim yapmamıştır herhalde.
Neden? Sorusunun cevabı açık; Aşk mı yaşıyoruz stres yumağı mı oluyoruz belli olmayan sevgililer günü namdar 14 şubat bu ayın içinde de ondan. Kişisel olarak doğum günleri dışında hiçbir özel denilen günü önemsemeyenlerdenim. Ama belli ki herkes pek önemsiyor bütün reklamlar, AVM ler aşkın kapitalist yüzünü bizim gözümüze gözümüze sokmak için adeta yarışır olmuşlar.
Belli ki ceplerdeki para transferi bu sefer kendisine “aşk süsü” veren bir hınzır tarafından gerçekleştirilecek. Aynı hınzır kimi zaman yılbaşı, kimi zaman ilk göz göze bakışma yıldönümü olarak karşımıza çıksa da aşkmetrede en ağır çeken bu sevgililer günü.
Kadınlar hayatlarındaki erkeğin sevgisini bugün yaptıkları jestlerle ölçmeye pek meraklıdır.Kendileri için mi ? Hiç emin olmayın başka kadınlar için. Bir aile büyüğümüz “kadınlar birbirini kıskanmasa evlenmez” derdi. Ben bunu birbirlerine hava atmak olmasa sevgililer günü hediyesi hiçbir kadının umuru olmaz diye yorumluyorum. Siz sanıyor musunuz ki o “tek taş” aşkınızın göstergesi hayır beyler o sizin kadınınızın diğer kadınlardan daha güzel ,daha çekici,daha değerli olduğunun bir göstergesi. Tabi ki diğer kadınlar yanında. O yüzden bu hediye işi öyle pek iki kişi arasında kalan bir durum değildir .15 şubattan itibaren telefonlar, e-mailler başlar Nereye gittiniz? Ne almış sana ? Aaa öylemi benim ki de bana daha büyüğünü ,daha pahalısını (ama asla daha aşk dolusunu değil), daha havalısını almış. Daha ben iki kadın arkadaşın “peki sen ona ne aldın” dediğini hiç duymadım zaten 14 şubat erkeklerin test edildiği bir gündür, kadınlar sevgilerini her daim gösterir değil mi ya.
E kılcal damarlarımıza işleyen kapitalizm de bu sınav fırsatını ganimet bilmekten geri durmayıp sevgililer gününe özel ürünlerle kitsch (kiç)liğin şahikasına ulaşır. Artık kalp şeklinde kaşar peynirleri mi dersiniz, envai çeşit rengarenk çikolatalar mı dersiniz ,beş yıldızlı otellerin afrodizyaklığı kendinden menkul menüleri mi dersiniz tuzaklardan tuzak beğenin kendinize.
Bugünün iç bulandırıcılıklarından öte üzücü bazı sonuçları da var bir hayvan sever olarak rica ediyorum beyler sevgilinize canlı hayvan hediye etmeyin. Çünkü kadınlar yapıları gereği varlıklarla bağ kurarlar ister bir eşarp isterse bir köpek olsun aşkınız bitti mi onu gözünün önünde görmek istemez.
Eşyaların kolaylıkla icabına bakılırken her yıl binlerce evcil hayvan biten aşkınızın kurbanı olup ya sokaklara bırakılıyor yada hayvan barınaklarına terk ediliyor. Kula ayıp Allahtan günah bu duruma ortak olmamanızı kalpten dilerim.
Bu güzel dileğin ardından kapitalizm mapitalizm deyipte birkaç rakam vermeden olmaz . Bakın 2011 de sevgililer günü bahanesiyle cebimizden kaç para çekilmiş neler yapıp neler harcamışız: BKM verilere göre, Sevgililer Günü’nü ve öncesindeki hafta sonunu kapsayan 12-14 Şubat 2011 tarihlerinde, kredi kartları ile 713 milyon liralık harcama gerçekleşmiş. Bu dönemde, kredi kartları ile yapılan harcamalar 2010 yılının aynı dönemi ile karşılaştırıldığında ciro yüzde 12 oranında artış göstermiş .14 Şubat 2011’de 4 milyon 975 bin 708 kredi kartı işlem adedi ile yılın rekoru olmuş bu da saniyede 57 adet işlem yapıldı demektir ki bize de “MaşAllah” demekten başka ne demek düşer bilmem. Yeni çağ alışkanlıklarından olan e-ticaret siteleri es geçilir mi oradan hediye seçenler, siparişlerini erken vermişler 7 Şubat’ta kredi kartları ile internetten 16 milyon 646 bin 900 liralık harcama yapılmış Bu rakam 6 Şubat tarihi ile karşılaştırıldığında e-ticaret cirosunda yüzde 175 artış olduğu göstermiş . Kredi kartları ile e-ticaret sitelerinden yapılan harcamalara bakıldığında ise giyim, aksesuar ve kozmetik siparişleri ise başı çekmiş.
Sevgililer Günü’nde son anda yapılan harcamalar kuyumcular ve restoranların yüzünü güldürürken, BKM verilerine göre 13 Şubat’ta kuyumcularda kredi kartları ile yapılan harcamaların tutarı 7 milyon 730 bin lira iken, 14 Şubat’ta bu ciro yüzde 330 artarak 33 milyon 526 bin liraya çıktı deniyor verilerde.
Aaa bitti sanmayın sevgili bu gezmek ister tozmak ister. Gezip tozmuşta zaten.2011 Sevgililer Günü’nde yurtdışına gidenlerin tercihi Avrupa’nın kayak merkezleri olmuş. Yine BKM verilerine göre 12-14 Şubat 2011 tarihlerinde yurtdışında kredi kartları ile en çok harcama yapılan yerlerden biri İsviçre olurken İsviçre’yi Londra, New York ve Rusya izlemiş. Yurtiçinde ise Kartalkaya ve Uludağ “zor beğenenlerin tercihi” olmuş.
Yok ben uzaktayım dağları aşıp gelemem enginlerden taşamam diyenlerde patlatmış telekomünikasyon faturalarını. BKM verilerine göre sevgi sözcüklerini iletmek için kullanılan iletişim araçları sayesinde ise 14 Şubat’ta yapılan telekomünikasyon harcamaları bir önceki güne göre yüzde 300’ün üzerinde artış göstererek 53 milyon 771 bin liraya ulaşmış.
Eh ne diyelim 2011 de bir servet harcayarak onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine. Şimdi bunları yazdım diye benim hatırlanmaktan hoşlanmadığım düşünülmesin herkes hatırlanmayı hediyeleşmeyi sever ama bunun bir dayatma halini alan kapitalist bir terörist kılığında hayatlarımıza sızan türüne karşıyım.
Siz siz olun sevgilinizi 365 günün her anında mutlu edin 364 gün hödüklük edip o bir günde “mahalle baskısı” sonucu yalap şap yaptığınız çabalar “AŞK OLSUN! BUMUDUR YANİ” ile karşılanır söyleyeyim.
Bu haftaki güzel şeylerimiz aşklı meşkli olsa ne iyiydi ama aşk ya vardır ya yoktur. Aldığınız hediyeler var olanı besler büyütür. Siz o aşkı yaratamadıysanız büyük geçmiş olsun size.
Yazımı bitmez tükenmez sevgililer günü gır gır sohbetlerinden birinde arkadaşım Berna’nın ” Zaten St Valentine iyi biri olsa sevgililer günü değil evliler günü yapardı diyen bir müftü çıkacak mı diye bekliyorum” sorusunu sorarak bitireyim .Ne dersiniz gelir mi müftülerimizden birinden böyle bir yorum?
Aşkla kalın , meşkli olun yeni güzel şeylerde buluşmak üzere.
Hülya Deniz
www.twitter.com/hlydnzz
huyla@kmedya.com
huyla.denniz@gmail.com
