Güzel şeyler - Haber 1Haber 1

Güzel şeyler

04 Temmuz 2011 - 11:40

ABONE OL

Güzel ülkemiz gazeteciler için mümbit bir ülke…
Gün geçmiyor ki tam her şey yoluna girdi derken bir kaos ,bir anlaşmazlık çıkmasın .
Ben ve benim gibi hiç bitmeyen ‘’geçiş” döneminde doğup yaşayanlar artık bunlardan
yorgun düşsek dahi alıştık. Ancak son yıllarda ezberlerimizi bozan ve bizi gururlandıran
gelişmelerde ardı ardına gelir oldu . Bugün sizlerle onlardan iki tanesini paylaşmak istiyorum.
Önce MÜSİAD her yıl hazırladığı ekonomi raporlardan söz edeceğim:

MÜSİAD raporlarının bilgilendirici bir teması bulunmakta bunu tespit ederken, uzmanları ve akademik kadrosuyla birlikte, MÜSİAD’ın misyonu gereği, vizyoner bir bakış açısı ile ilgili yılı ve geçmişi hem Türkiye hem de dünya ölçeğinde inceliyor, ileriye yönelik bir ufuk çizmeye çalışıyorlar. Örneğin, geçen yılki raporun teması; “Ekonomide ve Demokraside Yükselme Zamanı” idi.

Bir önceki sene ise, “Küresel Kriz – Yeni Dersler“, ondan bir sene önce de “Demokrasi ve İstikrar İçinde Kalkınma” teması işlenmişti. ekonomik raporlardan bu yıl ki ‘’Sürdürülebilir Büyüme İçin Stratejik Dönüşüm” 2011 raporu.

Biz de bundan söz edeceğiz.
İstanbul’daki MÜSİAD Genel Merkezinde basına bu raporu açıklayan Başkan Ömer Cihad Vardan : Türkiye’nin kabuğunu kırdığı, milenyumun bu ilk on yıllık diliminde, ana hedef, ekonominin çatısı olan makro ekonomik istikrarın sağlanması olmuştur diye belirtti. Hatta ekonomide normalleşme ve iyileşmenin yaşandığı 2002-2007 yılları arasındaki uygulamaların, ne denli başarılı olduğunu, 2008-2010 arasındaki küresel kriz ve sonrası dönemdeki performanstan görebiliyoruz.

Zira, bilhassa 2010 yılı, alınan tedbirlerin ne kadar isabetli olduğunu gösteren tam bir “test yılı” olmuştur diye ekleyen Vardan Raporumuzun kapak konusu olan “Stratejik Dönüşüm” kavramı, bir yandan rekabetçi bir ekonomik dönüşüm için derin katmanlara sirayet edecek yeni bir reform dalgasının başlatılması gereğine, öte yandan da, Türkiye’yi yönetebilir bir demokrasi yapacak yeni bir Anayasa yapılması ve buna dayalı olarak devletin baştan sona yenilenmesi gereğine işaret etmektedir. Biz o nedenle yeni dönemin 4-i formülü içermesi gerektiğini, bir başka ifadeyle, “istikrar ortamında, istihdam sağlayan, inovasyon odaklı imalatı önceleyen bir dönem” olması gerektiğini vurguluyoruz diye devam etti.

Türkiye de ‘’işi gücü yerinde” diye tabir edebileceğimiz bu gurupların kafayı toplum refahına
takarak refahı üst seviyelere taşıma çalışmaları beni ve sanırım dinleyen herkesi duygulandırdı. Refahı arttırıcı etkilerden birinin de ‘’Orta gelir tuzağı” kavramından kurtulmak olduğunu belirten Başkan Vardan ‘’Türkiye’deki üretim yapısına bakıldığında, en büyük sektörler haline gelen alanlarda, %80’lere varan oranlarda bir ithal girdi bağımlılığının söz konusu olduğu görülmektedir. Bu modelde, yüksek katma değerli, nitelikli ara mallar, Avrupa’dan, ölçek ekonomisi gerektiren düşük maliyetli girdiler ise büyük oranda Asya’dan temin edilirken, sadece orta teknolojili %20’lere varan bir kısım girdiler, iç piyasadan temin edilebilmektedir.Bu yüzden, Türkiye’nin bu konumdan çıkarak, daha nitelikli, toplam faktör verimliliğine dayalı rekabetçi bir büyüme modeline geçme süreci hızlandırılmalı ve derinleştirilmelidir. Öyleyse, temel amaç, daha çok kaynak girdisine dayanan ve nicel olan büyümeyi artık nitel bir hale dönüştürmek olmalıdır” diye sözlerini sürdürdü.

Toplantının sonunda işverenlerin sadece kendi kasalarını değil devletin uluslararası gücünü de önceleyen ve çözümler üreten çalışmaları olduğunu bilmek içlerimizi rahatlattı .


B’IOTA SAĞLIK DAĞITACAK

MÜSİAD kurumsal olarak nasıl bir çalışkanlık sergiliyorsa bireysel olarakta B’IOTA Laboratuarlarının Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Dündar öyle bir çalışkanlık sergiliyor.
Türkiye’nin küresel pazarda başarılarıyla adından söz ettiren markası B’IOTA Laboratuvarları, bitkiler konusundaki bilgi birikimini gıda takviyesi alanına taşıdı. İstenmeyen tüylere ve saç dökülmesine karşı geliştirdiği yüzde 100 bitkisel ürünleri, BIOXCIN ve BİODER ile 5 kıtanın 44 ülkesine taşıyarak başarılı satış grafikleri yakalayan B’IOTA Laboratuvarları, NUTRAXIN markasıyla gıda takviyesi pazarına da iddialı bir giriş yaptı.

AR-GE ye büyük önem vererek bu noktaya ulaştıklarını belirten Dündar kendi AR-Ge Labaratuarlarında tamamen bitkisel olan bu ürünleri geliştirdiklerini ve tüketiciyi gıda takviyesi kavramıyla barıştıracaklarını söyledi. Halen 5 kıtada 40 ülkede ‘’Made in Turkey” etiketiyle satılan ürünlerine gıda takviyelerini de ekleyen B’IOTA her ay iki binden fazla formülasyon gerçekleştirilen bir laboratuara sahip.

Sadece para kazanmayı hedeflemeyip birde Türkiye’nin endemik bitkilerine sahip çıkmayı kendilerine misyon edinerek B’IOTA VAKFI’nı kurmuşlar . NUTRAXIN markasıyla bir sosyal sorumluluk projesine imza atıp ürün gelirlerinin % 5 ini bu vakfa aktarmayı ve endemik bitkilerin korunması konusunda çalışmayı hedeflemişler. Bende ülkemizdeki bu iki çalışkanlık örneğine yenilerinin eklenmesini dileyip :
‘’ Burası Türkiye tüm bu kaosun içinde güzel şeylerde oluyor ‘’ diye sözü bitiriyorum

Hülya Deniz
www.twitter.com/ hlydnzz

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.