Türkiye, virajı aldı ama... - Haber 1Haber 1

Türkiye, virajı aldı ama…

21 Haziran 2015 - 20:17

ABONE OL

Ekonomi istikrarı, istikrar ekonomiyi sever. Beceri ikisini bir arada tutabilir. Bu her zaman mümkün olmuyor. İspatı mı? Biz Türklerin tarihi. Geçmişte biz bazen ekonomiyi ezmek pahasına istikrarı sağlamışız. Bazen de tersini yapmışız. İstikrar: Osmanlı, dünyada istikrarın bir numaralı örneği. Düşünebiliyor musunuz? Aynı aile iktidarda hiç kesintisiz 600 yıl kalmış. Dünyada bunun bir benzeri yok. Böylesine bir istikrar başka hiçbir yerde gerçekleştirilememiş. Ama ne pahasına? Fatura ekonomi için facia yüksek olmuş. Osmanlı imparatorluğu sona erdiği zaman ekonomi sıfır noktasındaydı. Parasını bile yabancılar basıyordu. Temel alt yapı ihtiyaçlarını Avrupalı devletler ellerinde tutuyordu. Osmanlı ekonomik açıdan Avrupa’nın bir sömürgesi haline dönüşmüştü.

Bütün bunların nedeni Osmanlı düzeninin sırrında saklı: Osmanlı ailesi istikrarlı bir şekilde iktidarda kalabilmek için etrafına korkularından oluşan surlar oluşturmuştu. Birinci korku: Osmanlı sultanları çocuklarından korkuyorlardı. Padişahların yerini almamaları için çocuklar boğduruluyordu. İkinci korku bizzat Padişahın kendi devletindendi. Padişahlar, devletin zirvesinde en üst noktada olan Sadrazamların kendi yerlerini almasından korkuyorlardı. Sadrazamların bu nedenle boğdurulması da Osmanlı’nın köklü geleneklerinden birini oluşturuyordu. Ama korkuların en büyüğü Türk İş adamındandı. Bir Türkün zenginleşerek Padişaha rakip olması… Bu endişe sonucunda Osmanlı sistemi Türk iş adamının oluşmasının yolunu tümüyle tıkamıştı. Ticaret gayrimüslimlere bırakıldı. 600 yıl boyunca istikrar sürdü ama Türk işadamının var olmaması sonucunda ekonomi göçtü.

CUMHURİYET DOĞRU YOLU BULDU AMA…

Cumhuriyeti kurar kurmaz Mustafa Kemal Atatürk sistemin temel eksiğinin lider Türk işadamları olduğunu gördü. Bunun için devlet desteğini seferber etti. Cumhuriyet bu konuda çok başarılı oldu ve lider iş adamları yetiştirme becerisini gösterdi. Sembol isimler Koç-Sabancı-Eczacıbaşı bu dönemin köşe taşlarını oluşturdular. Cumhuriyet istikrarlı topraklar üzerinde güçlü ekonominin temellerini atma başarısını gösterdi.

HİKÂYENİN GERİSİ FLU

Türkiye lider iş adamları yetiştirme yoluna girdi ama 1950’den itibaren bu yolu kendisi mayınlarla döşedi. Çoğulcu demokrasi yanlış bir model üzerine oturtuldu. Kötü malzemeli siyaset, kavgaya dönüştü. İşadamları iki ateş arasında kaldılar. İstikrar gitti. Türkiye yangın yerine döndü. Çok gerilerden gelen bir Kore bile bizi süratle solladı. Türkiye ekonomide az gelişmişlik kulvarın da yerinde saymaya başladı.

SON ON YILIN İSTİKRARI ŞİMDİ MEYVELERİNİ VERMEYE BAŞLADI

Mega projeler, İstanbul’a üçüncü köprü, İzmit geçişi, Çanakkale köprüsü, hızlı trenler, Nükleer enerji, ulusal savunma sanayii, havacılık, bağımsız milli dış politika… Bu liste uzayıp gidiyor. Son on yılda bu başlıklar ekonominin gündemini oluşturmaya başladı. Türkiye istikrar ve ekonomi denklemini kurmaya mı başlıyordu? Daha önceki istikrarsızlık dönemlerinde Türk iş adamları gelişme göstermişlerdi ama akıntıya karşı kürek çektikleri için verim çok düşük olmuştu. Ama son on yıldaki istikrar sonucu Türk ekonomisindeki rakamlar hızlı bir büyüme trendi içine girdi. Ama ya sonra? Bütün bu açılardan 7 Haziran seçimleri Türkiye için bir kader meselesine dönüşmüş durumda. Ya devam yahut geçmişin karanlık sayfalarına dönüş söz konusu. Sorumluluğun bilincinde olan siyasal yönetici kadrolarının Türk siyasal ve Türk ekonomi tarihini bu açılardan okumalarında fayda var.

EKONOMİ, KURALLAR VE SOKAK

10 Ağustosta başlayan yeni dönemin bir özelliği var: Cumhurbaşkanlığı kurumu. İstikrarın sürmesi için bu kurum bir amortisör fonksiyonunu yerine getiriyor. Başbakanın atanması, görevden alınması, Meclisin feshi ve seçimlerin yenilenmesi, halkoyuna gidilmesi. Bunlar çok önemli fonksiyonlar. Tümü anayasal ve modern demokrasilerin özüne uygun. Eski dönemlerde partiler çözümü sokakta arardı. Netice kaos ve istikrarsızlık olur ve fatura ekonomiye çıkardı. Şimdi yeni dönemdeyiz. İstikrarın anayasal kurallar çerçevesinde sağlanması Türk ekonomisi için tarihte sahip olmadığı bir fırsat oluşturuyor.

Prof. Dr. Bener Karakartal

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.