Bugün size 10 Mart 2012 tarihinde Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) tarafından düzenlenen ve Profesör Dr.Oğuz Babüroğlu’nun yönettiği bir nevi yatırımcı seferberliğinin yol haritası çıkarıldı da diyebileceğimiz, Yatırımcı Eğitimi Arama Konferansı sonuçlarından söz etmek istiyorum. Bana Hülya on gündür nerdeydin derseniz taraflarca malum olan teknik bir konu yüzünden biraz beklemek istedim. Şimdi sözü fazla uzatmadan detaylara geçeyim .
SPK Başkanı Vedat Akgiray, İMKB Başkanı İbrahim Turhan, TCMB Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Yörükoğlu ve TSPAKB Başkanı Attila Köksal’ın yanı sıra özel sektör ve kamu kurumlarının üst düzey temsilcileri, akademisyenler ve ekonomi basınından isimlerin katıldığı konferansta Yatırımcı Seferberliği konusu detaylı olarak ele alındı.
Bir beyin fırtınasıyla başlayan toplantıda benimde içinde bulunduğum yaklaşık 140 katılımcıdan hukuk sisteminin yetersizliğinin yabancı yatırımcıyı etkilediğinden tutunda İstanbul finans merkezi projesini halkın bir gayrimenkul projesi gibi algılamasına kadar 135 farklı fikir havada uçuştu. Ardından gruplara ayrılarak bu fikirleri iki aşamada olumlu ve olumsuzlar olarak listeledik 12 grubun ortaya attığı fikirler sonunda varılan sonuçlar açıkçası pekte sürpriz olmadı.
Şöyle ki; Güven konusu ön planda yer alırken, ardılı kavramlar gibi iki ayak üzerine oturuyordu. Zira ülkemize olan güven artmasına artıyor ama sermaye piyasalarında yaşanan olumsuzluklar da bir türlü unutulmuyordu.
Siyasi ve bürokratik irade ve gayretlerin arttığı sonucu çıksa da tahkim konusu ve dolayısıyla hukuk sistemimizin global konularda geri kalması yabancı yatırımcının ilgisini sınırlı tutmaktaydı çıkan sonuçlara göre. Ancak bir madde var ki bence de en önemli maddeydi :
TASARRUF.
Ülkemizde tasarruf oranları geçen yıl %12 ile tarihi en düşüğünü gördü. Neredeyse tüm katılımcıların hem fikir olduğu konu tasarrufların bir şekilde arttırılması gerektiği ve bunların klasik yöntemler olan mevduat, döviz ve altın dan sermaye piyasalarına kanalize edilmesiydi . Bunun yolunun da ailenin kasası olan kadından geçtiği ve kadınların bilinçlendirilmesi gerekirse pozitif ayrımcılık yapılarak doğabilecek masraflarda ve vergi oranlarında avantaj sağlanması gerektiği sonucuna varıldı. Finansal okur yazarlığın arttırılarak ilköğretimden itibaren seçmeli derslerle öğrencilere yatırım bilincinin aşılanmasının gelecek kuşaklara tasarruf ve yatırım bilincinin aşılanmasının hayati değer taşıdığı çıkan ortak kanılardan biriydi.
Bunlar için nasıl çözümler önerildi derseniz yatırımcı bilgilendirme konferanslarından,devlet ve STK ların da içinde bulunacağı üst kurul olması fikrinden tutun da medyayı kamu spotları, dizi içi mesajlar verme şeklinde kullanmaya kadar pek çok öneri geldi. Konferans sonuçları daha sonra ayrıntılarıyla değerlendirilerek paylaşılacak .Şu aşamada, Yatırımcı Seferberliği girişiminin başarılı olabilmesi için üzerinde uzlaşılan en temel ilkeler bunlar oldu diyebilirim. Bir de Tarafsızlık ilkesi var ki o zaten olması gereken bir konu olduğu için ayrıca girmiyorum.
Toplantı esnasında olsun sonrasında olsun TSPAKB Başkanı Attila Köksal yaptığı değerlendirmelerde çok net mesajlar aktardı:Çeyrek asırlık İstanbul Borsasının ilk 20 yılının çok yüksek enflasyonla, belirsizliklerle, krizlerle geçtiğini belirten Köksal, “Aracı kurumlar olarak çok mücadeleler verdik, zor şartlarda çalıştık. Ayrıca bizim de hatalarımız oldu. Maalesef o dönemde yatırımcının bilinçlendirilmesine yeterince önem veremedik.” dedi. “Ancak bugün çok daha farklı bir durumdayız. Enflasyon düştü, faizler düştü, uzun bir süredir ekonomik ve politik istikrar var. Bir de önümüzde, geçmişin kötü hatıralarından uzak ve kendilerine sunulan fırsatları değerlendirmeye açık yeni bir nesil var.
Dolayısıyla Yatırımcı Seferberliğine başlamak için en uygun iklim,koşullar oluşmuş durumda.” diye sözlerini sürdürdü.”Yatırımcıları korumadığımız, onlara doğru ürünleri sunmadığımız bir ortamda bizlerin de yaşama şansı yok” diyen TSPAKB Başkanı Attila Köksal, Yatırımcı Seferberliğinin başarıya ulaşmasının sadece yatırımcı eğitimi ile mümkün olmadığını, aracı kurum, portföy yönetim şirketleri, bireysel emeklilik şirketleri ve bankalarda çalışanların eğitim düzeyinin de artırılması gerektiğini belirtti. Köksal, bu büyük projenin başarıyla uygulanması durumunda bireysel ve kurumsal yatırımcı sayılarının önemli ölçüde artacağının ve sektörün orta vadede çok daha gelişeceğinin altını çizdi.
İçinde çok uzun yıllarımın geçtiği ve parçası olmaktan her zaman gurur ve mutluluk duyduğum sermaye piyasalarının daima ileriye gitmesi beni çok mutlu eder. Bende bu çabanın yatırımcı için iyi bir pusula , iyi bir yol haritası olacağı inancındayım. Başbakan Yardımcımız Sayın Ali Babacanın da dediği gibi olmayan parayı harcamaktan vazgeçip eski nakit harcama günlerimize geri dönebilirsek her şey mümkün diye düşünüyorum. Hepinize bol kazançlı kazançlarınızın bereketli olduğu günler dilerim.
Bugünkü güzel şeyimiz sermaye piyasalarından geldi yeni güzel şeylerde buluşmak üzere.
Hülya Deniz
www.twitter.com/hlydnzz
huyla@kmedya.com
huyla.denniz@gmail.com
