Bir bayram daha geldi… Ama yine hüzünlü, yine üzüntülüyüz.
Nasıl olmasın ki?
İslam cografyasına şöyle bir bakın… Oluk oluk kan akıyor… İnsanlar patır patır öldürülüyor, kesiliyor, katlediliyor…
Ramazan boyunca ve şimdi de bayramda bile işgalci, katliamcı İsrail yönetimi, zavallı Filistin halkının üzerine bomba yağdırıyor, camilere saldırıyor, hastaneleri bile yerle bir ediyor… Son bir aydaki kayıp 1000’i geçti… Allah, tüm zalimleri helak etsin… Allah’ın gazabı, zalimlerin üzerinden eksik olmasın…
Asla kabul edilemez, ama İsrail’i anladık diyelim… Terörist bir devlet, insanların ülkesini işgal ediyor, ülkelerinin bağımsızlığı, özgürlüğü için mücadele eden insanların üzerine bomba yağdırıyor, bebek-çocuk demeden, genç yaşlı demeden, kadın erkek dinlemeden katlediyor, katlediyor…
Peki Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Mısır’da, Yemen’de, Pakistan’da, Afganistan’da ve daha birçok İslam ülkesinde sırf mezhebi farklı diye, sırf İslam’ı farklı yorumluyor diye insanların üzerine bomba yağdıran, camileri yerle bir eden, çoluk-çocuk demeden, kadın-erkek demeden, genç yaşlı dinlemeden öldüren, vahşice baş kesen, katliam yapan aşağılık yaratıklara ne demeli?
Bunlara barbarlar güruhuna insan demiyorum, diyemiyorum… Çünkü insanlığın zerresi bunlarda yok… Bunlar, yobazlığı, gericiliği, her türlü melaneti bize İslam diye yutturmaya çalışıyor… Bu yobazlar güruhu, cinayetleriyle, katliamlarıyla, barbarlıklarıyla barış dini İslam’ı dünyada terörle, barbarlıkla özdeş hale getirdiler…
El Kaide’sinden, Taliban’ına, Hizbullah’ından, IŞİD’ine bu yamyamlar görünü, bu aşağılık teröristler güzelim dinimiz İslam’ı ne hale getirdiler hepiniz görüyorsunuz… Bu alçakların Türkiye’de de uzantıları, paralelleri var… İnsanlarımızı yaktılar, cinayet işlediler, katlettiler, barbarlık yaptılar… Uygun bir ortamı bulsalar, yine yapacaklar…
Peki nasıl oluyor da bu alçaklar, İslam adına bunu yapabiliyorlar?
Bu sorunun cevabı, bu aşağılık yaratıkların İslam’ı içselleştirememeleri, ruhlarını, Emevi zihniyeti, Emevi pisliği ile beslemelerinde yatıyor…
Halbuki İslam, adı gibi bir barış dinidir…
İslam, bir sevgi, hoşgörü, kardeşlik, yardımlaşma dinidir…
İslam, gönül dini, dost dini, kalp dinidir…
İslam, akıl dinidir…
İslam bilim dinidir…
İslam, temizlik dinidir…
İslam çalışkanlık, üretim dinidir…
İslam adalet dinidir… Adil olmayı emreder…
İslam bırakın cinayet işlemeyi, kalp kırmayı men eder…
Ve İslam ahlak dinidir. Dürüst olmayı, namuslu olmayı va’zeder…
Peki nasıl oluyor da, böylesine muhteşem bir dine mensup olduğunu söyleyenler, cinayet işliyor, katliam yapıyor, barbarlıkta sınır tanımıyor…
Nasıl oluyor da bu aşağılık gürüh, sevginin se’sini tanımıyor, kardeşliği hiç bilmiyor…
Nasıl oluyor da bu yobazlar görühü, akıldan, bilimden böylesine uzak kalıyor…
Nasıl oluyor da bu yaratıklar, pislikten kurtulamıyor…
Nasıl oluyor da bu yaratıklar, miskinlikte sınır tanımıyor…
Nasıl oluyor da, bu barbarlar adaleti zerre kadar uygulamıyor…
Bunun sebebi, hiç kuşkunuz olmasın İslam’ı, pisliğe bulaşmış ruhlarına alet etmeleri, İslam’ı saltanat, menfaat, iktidar, para ve güç için hiçbir kötülükten sakınmayan Emevi zihniyetlerinde yatıyor…
Çare mi?
Çare, barışı, sevgiyi, bilimi, aklı, temizliği, çalışkanlığı emreden İslam’ı doğru anlamaktan geçiyor…
Çare, Hoca Ahmet Yesevi’lerin, Hacı Bektaş’ların, Mevlana’ların, Yunus’ların muhteşem İslam anlayışını özümsemekten geçiyor…
Hepinize sevgi, hoşgörü, kardeşlik dolu bayramlar diliyorum…
