Aşağıda okuyacağınız yazı güncelle yakından ilgi olduğu için, yeniden
okurla paylaşılmıştır.
Aylar önce kaleme aldığımız yazıda; güncelde ki “son dakikanın” büyük
mağduru talihsiz televizyoncu Yiğit Bulut’a yönelik bir değerlendirme
yapmıştık…
Neymiş efendim o halde?
Gerçek gazeteci, köşe yazarı, televizyoncu hiçbir zaman siyasetçilerin
ve iktidarların borazanlığını ve yalakalığını yapmamalıymış.
Çünkü er ya da geç, kaçınılmaz olarak başına ne geleceği önceden belliymiş.
Yaşanmış, yaşanmakta olan ve yaşanacak örnekler ve de TARİH bu tezin
sağlamlığının en büyük kanıtıymış!
İşte yaklaşık 10 ay kadar internette yayınlanmış olan o yazımız…
“BAK BAK BAK!….
Hele bakın kimler ne gibi fazilet dersi vermeye kalkmış, okuyun öğrenin!…
180 derece dönerek bir zamanlar icraatlarına ağır eleştirilerde
bulunduğu Başbakan Erdoğan’ın kankası olma yolunda tarihi bir adım
atmış olan Habertürk TV’nin Genel Yayın Yönetmeni ayni zamanda
gazetenin köşe yazarı Yiğit Bulut”Sansürsüz” programında Kılıçdaroğlu
için ne buyurmuşlar.
Kılıçdaroğlu Zonguldak’ta yaptığı konuşmada Tayyip Erdoğan’a yönelik
olarak ‘Ananı…’ demiş ve gerisini getirmeyerek susmuştu ya… Bundan
ötürü özür dilemeliymiş…
Vay vay vay!… Ne büyük vefa(!) ve ne asil bir uyarı(!)
Asil uyarıyı(!) Yiğit Bulut’tan okuyalım
Dinlerken çok sempatik görünüyor ama siyasetin hangi noktaya geldiğini
gösteren vahim bir örnek. Sayın Başbakan daha önce ‘Ananı al git’
dediği zaman basın çok ciddi anlamda tepki vermişti. Ama bugün bu
olayda basınımız herhangi bir tepki vermedi ilginç olarak. Benim şahsi
görüşüm:
Kılıçdaroğlu’nun orada ne dediği açık, açık seçik özür dilemesi daha
doğru olur. Ama öyle yapmadı. Türkiye’de siyasetin üslubunun “Ana…”
noktasına gelmesi Türkiye açısında vahim. Kim söylerse söylesin,
Başbakan da söylese, Kılıçdaroğlu da söylese, vatandaş olarak aynı
şeyi düşünüyorum.’
26 Nisan 2011 Salı.
Yiğidim aslanım, sana mı düştü bu uyarıları yapmak. Kocaeli’li Sanayi ve
Ticaret Bakanı Nihat Ergün geçtiğimiz gün, MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli için ne gibi bir yakıştırma
yapmıştı? “Bizim siyasetin Seyyar Tayyar!ı” dememiş miydi? Neden o zaman
sesin çıkmadı? Bay Yiğit?
Devam ediyoruz; Başbakan Erdoğan’ın miting meydanlarında ve Meclis
kürsüsünden yaptığı pek çok konuşmada muhalefetin genel başkanlarına
yönelik aşağılayıcı konuşmalarda bulunduğunu herkes görüyor mu?
Neden o zaman hiç sesiniz çıkmıyor? Kılıçdaroğlu Başbakan’a
“Ananı da al git” diyecekmiş de” dememiş, bundan ötürü özür dilemeliymiş(!)
Neden Tayyip Erdoğan “Ananı da al git” dediği için. Mersinli çiftçiden
özür dilemedi?
Neden onu yazmadın?
Başka söze gerek var mı? ‘
****
Son söz:
Fatih Altaylı Habertürk’te birkaç gün önce yayınlanan yazısında, Yiğit
bulut’a yönelik olarak ve eleştirel anlamda, “karşı köşede ki
yakışıklı” ifadesini kullanınca; iktidar yağcısı büyük gazeteci Yiğit
Bulut’un Habertürk’te işinin bittiği anlaşılmıştı. Altaylı’nın o
yazısı okura ve kamuoyuna anlamlı mesajdı.
Demek ki neymiş?
Gazeteci önce kişiliğine ve karakterine güvenilen kişi olacak, sonra
okurun şahsına güven duymasını ve değer vermesini bekleyecek…
BURHAN ÖZBEY