Yiğit Bulut’un kaçınılmaz sonu - Haber 1Haber 1

Yiğit Bulut’un kaçınılmaz sonu

04 Ocak 2012 - 15:06

ABONE OL

Aşağıda okuyacağınız yazı güncelle yakından ilgi olduğu için, yeniden

okurla paylaşılmıştır.

Aylar önce kaleme aldığımız yazıda; güncelde ki “son dakikanın” büyük

mağduru talihsiz televizyoncu Yiğit Bulut’a yönelik bir değerlendirme

yapmıştık…

Neymiş efendim o halde?

Gerçek gazeteci, köşe yazarı, televizyoncu hiçbir zaman siyasetçilerin

ve iktidarların borazanlığını ve yalakalığını yapmamalıymış.

Çünkü er ya da geç, kaçınılmaz olarak başına ne geleceği önceden belliymiş.

Yaşanmış, yaşanmakta olan ve yaşanacak örnekler ve de TARİH bu tezin

sağlamlığının en büyük kanıtıymış!

İşte yaklaşık 10 ay kadar internette yayınlanmış olan o yazımız…

“BAK BAK BAK!….

Hele bakın kimler ne gibi fazilet dersi vermeye kalkmış, okuyun öğrenin!…

180 derece dönerek bir zamanlar icraatlarına ağır eleştirilerde

bulunduğu Başbakan Erdoğan’ın kankası olma yolunda tarihi bir adım

atmış olan Habertürk TV’nin Genel Yayın Yönetmeni ayni zamanda

gazetenin köşe yazarı Yiğit Bulut”Sansürsüz” programında Kılıçdaroğlu

için ne buyurmuşlar.

Kılıçdaroğlu Zonguldak’ta yaptığı konuşmada Tayyip Erdoğan’a yönelik

olarak ‘Ananı…’ demiş ve gerisini getirmeyerek susmuştu ya… Bundan

ötürü özür dilemeliymiş…

Vay vay vay!… Ne büyük vefa(!) ve ne asil bir uyarı(!)

Asil uyarıyı(!) Yiğit Bulut’tan okuyalım

Dinlerken çok sempatik görünüyor ama siyasetin hangi noktaya geldiğini

gösteren vahim bir örnek. Sayın Başbakan daha önce ‘Ananı al git’

dediği zaman basın çok ciddi anlamda tepki vermişti. Ama bugün bu

olayda basınımız herhangi bir tepki vermedi ilginç olarak. Benim şahsi

görüşüm:

Kılıçdaroğlu’nun orada ne dediği açık, açık seçik özür dilemesi daha

doğru olur. Ama öyle yapmadı. Türkiye’de siyasetin üslubunun “Ana…”

noktasına gelmesi Türkiye açısında vahim. Kim söylerse söylesin,

Başbakan da söylese, Kılıçdaroğlu da söylese, vatandaş olarak aynı

şeyi düşünüyorum.’

26 Nisan 2011 Salı.

Yiğidim aslanım, sana mı düştü bu uyarıları yapmak. Kocaeli’li Sanayi ve

Ticaret Bakanı Nihat Ergün geçtiğimiz gün, MHP Genel Başkanı Devlet

Bahçeli için ne gibi bir yakıştırma

yapmıştı? “Bizim siyasetin Seyyar Tayyar!ı” dememiş miydi? Neden o zaman

sesin çıkmadı? Bay Yiğit?

Devam ediyoruz; Başbakan Erdoğan’ın miting meydanlarında ve Meclis

kürsüsünden yaptığı pek çok konuşmada muhalefetin genel başkanlarına

yönelik aşağılayıcı konuşmalarda bulunduğunu herkes görüyor mu?

Neden o zaman hiç sesiniz çıkmıyor? Kılıçdaroğlu Başbakan’a

“Ananı da al git” diyecekmiş de” dememiş, bundan ötürü özür dilemeliymiş(!)

Neden Tayyip Erdoğan “Ananı da al git” dediği için. Mersinli çiftçiden

özür dilemedi?

Neden onu yazmadın?

Başka söze gerek var mı? ‘

****

Son söz:

Fatih Altaylı Habertürk’te birkaç gün önce yayınlanan yazısında, Yiğit

bulut’a yönelik olarak ve eleştirel anlamda, “karşı köşede ki

yakışıklı” ifadesini kullanınca; iktidar yağcısı büyük gazeteci Yiğit

Bulut’un Habertürk’te işinin bittiği anlaşılmıştı. Altaylı’nın o

yazısı okura ve kamuoyuna anlamlı mesajdı.

Demek ki neymiş?

Gazeteci önce kişiliğine ve karakterine güvenilen kişi olacak, sonra

okurun şahsına güven duymasını ve değer vermesini bekleyecek…

BURHAN ÖZBEY

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.