Bürokrasi ve kurumlar adım adım AKP’lileştirildi - Haber 1Haber 1

Bürokrasi ve kurumlar adım adım AKP’lileştirildi

23 Haziran 2011 - 20:08

ABONE OL

Dokuz yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarı:

İdeolojisi doğrultusunda yarattığı, baskı, sansür, tehdit ve korkular nedeniyle; hiç şüphe yok ki, gelecekte her zaman, kahredici bir dönem olarak anımsanacaktır…

Tek parti iktidarı olmanın sağladığı avantajla, birinci dönemini fincancı katırlarını ürkütmemek için ılımlı iktidar pozisyonunda götürdü..

22 Temmuz 2007 seçiminden sonraki ikinci döneminde, gerçek yüzünü ortaya koydu… Ülkede tüm toplum dinamikleri üzerinde şu ya da bu şekilde; demokrasi dışı etkileşimler sağladı…

Yarattığı korku imparatorluğu sonucu; bu gün Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm demokrasi ve çağdaşlık kalelerini, ideolojisi doğrultusunda eline geçirdi…

12 Haziran seçiminde oyunun yüzde 50’ye çıkması, toplumda bu parti adına yapacağı icraatlar ve takınacağı tavır açısından derin kuşkular yaratmakta… Ağızlarına (çok mecbur kalmadıkça) ATATÜRK’ ün adını almayan ve TÜRK sözcüğünü kullanmaktan özenle kaçınan bir zihniyetin nasıl bir anayasa değişikliği yapmak istediğini önceden bilmek için kahin olmaya gerek yok.

Bu zamana kadar ki icraatlarında ve tutumunda, hiçbir zaman objektif, tarafsız, yansız, birlik ve beraberlik sağlayıcı olmadı. Özenle oluşturduğu bürokrat kadrolarla, devlet memurlarını tam anlamıyla kendinden ve partizan yaptı…

Çoluk çocuk sahibi, geçim ve yaşam derdinde olan, işsizliğin kan ağlattığı bir dönemde, gerçekte tarafsız pek çok bürokrat; çaresizlik içerisinde iktidar partisinin baskısına boyun eğmek zorunda kaldı…

Buyurun bir değerlendirmeyi birlikte okuyalım:

“Bütün siyasi partiler, iktidara geldikleri zaman yandaşlarını belirli görevlere getirir ve kayırırlar… Ancak bütün bu bürokratik yapılar, önce devletin sonra partilerinin adam olmuştur.

Oysa AKP bürokratı önce AKP’nin bürokratı, sonra ise devletin bürokratıdır.

AKP kendisine biat etmeyen bürokratları devlet memuru olmaktan çıkarabilmekte, parti memuru gibi bir işlev üstlenmiş üst düzey AKP’li bürokratlar tarafından sürülmekte ya da dışlanmaktadır.

Örneğin 2009 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli 57 emniyet müdüründen 31’nin tayini il dışına çıkmıştır.

Bu atamalarda dikkati çeken, Ergenekon operasyonunu yürüten emniyet müdürlerinin İstanbul’da kaldığı ve bu atamalar sonucunda, Ergenekon operasyonunu soruşturan emniyetçilerin terfi ettiğidir…

Bu kitabın yazarı görüştüğü vali ve kaymakamlardan, 12 Eylül 2010 anayasa referandumunda AKP hükümetinin vali ve kaymakamların önüne başarı ölçütü olarak çıkacak “Evet” oylarının oranını koyduğu öğrenilmiştir…

AKP sadece atamalar ve terfi ettirmeler yoluyla değil, yer değiştirme ya da tenzili rütbe ile bürokraside bir dönüşüm yaratmaya çalışmaktadır.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün rektör atamaları ilgili kararına yürütmeyi durdurma kararı veren bir hakim tenzili rütbe ile Erzurum’a tayin edilmiştir…” (İkinci Tek Parti Dönemi – Ü. Özdağ- Syf: 110-111-112)

Devam edelim:

“Bugün mevcut hükümetin mutlak egemenliği altında olan HSYK varken bir iktidar partisi temsilcisi hele de başbakan karşısında hiç kimsenin şansı olmaz. Çok Açık söylüyorum; yeni oluşan HSYK’nın tahmin edilen ideolojik yapısı ve gücü karşısında, bir yargıcın başbakan aleyhine karar verebilmesi için kelleyi koltuğa almış olması gerekir.” (Faruk Özsu – Dem. Yar. Der. Yön. Krl. Üyesi – İkinci Tek Parti Dönemi – Ü. Özdağ – Kripto yay. Syf: 136)

AKP hükümetinin iktidar olduğu 9 yıllık dönemde, bürokraside, yargıda, emniyette, eğitimde vs. yaptığı baskıcı ve taraflı icraatlar için, araştırıldığında yüzlerce örnek verilebilir…

Ne yazık ki, AKP bürokratlarının çoğu, çaresizlikten devletin değil AKP’nin memuru olmak durumuna düştüler… Bugün pek çok kurumda AKP taraftarı olmadan, mevkileri ve makamları koruyabilmek hemen hemen olanaksız…

Yaşanan gerçekler ortada iken, iktidar sözcülerince çıkıp kürsülere vatanlı milletli, tarafsızlık nutuklar atılması, sağduyulu insanları en çok da kahreden ve çileden çıkaran bir isyan nedeni olmakta…

Allah, kitap, din iman diyerek yönetimlere oturan zatı muhteremlerin, sahipsiz ve yandaş olmayan memur ve vatandaşlara karşı takındıkları tavır ve baskının, İslam’la, Müslümanlıkla, takvayla uzaktan yakından ilgisi yok!

Tarihin ileride AKP dönemini; şifrelerin, şaibelerin, üzerine gidilmeyen yolsuzluk iddialarının, köşe dönmelerin, rant ve imtiyaz elde etmelerinin iddialarıyla dolu ülke adına talihsiz ve acı veren bir dönem olarak yazacağından zerre kadar şüphemiz yok…

BURHAN ÖZBEY

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.