Enfl asyon yüksek
Ekim ayında tüketici fi yatları yüzde 1,55 oranında artarken, yıllık tüketici enfl asyönü yüzde 7,58’e düştü. Bu dönemde özellikle enerji fi yatlarının etkisi enfl asyonda görülen eğilime katkıda bulunmuştur.
ÖKTG-H ve ÖKTG-I endekslerinin yıllık artış oranları sırasıyla 0,48 ve 0,68 puan artarak yüzde 8,74 ve 8,92’e yükselmiştir. Çekirdek enfl asyon göstergelerinin genel TÜFE oranının üzerinde olması olumsuz bir gösterge olarak değerlendirmelidir. Söz konusu gelişmenin devam etmesi dikkat çekmektedir. Alt gruplar incelendiğinde, Ekim ayında temel mal grubunun katkısının 0,40 puan arttığı, enerji ve gıda gruplarının katkısının ise sırasıyla
0,25 ve 0,51 puan azaldığı gözlenmiştir. Fiyat hareketlerine dair açıklamasında TCMB” Mevsimsellikten arındırılmış verilerle üç aylık ortalamalara göre incelendiğinde, çekirdek enfl asyon göstergelerinin ana eğiliminde Ekim ayında bozulma gözlenmiştir. Döviz kuru gelişmelerinin gecikmeli yansımalarının yanı
sıra bu dönemde giyim fi yatlarında kaydedilen yüksek artışla birlikte belirgin olarak yükselen temel mal grubu eğilimi bu gelişmede belirleyici olmuştur.” yorumlarına yer vermiştir.
İşsizlik Yükseliyor
TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Ağustos ayı itibariyle işsizlik oranı yüzde 10,1 (Temmuz ayında yüzde 9,8) seviyesinde gerçekleşti. Bu dönemde işsiz sayısı 3 milyon 58 bin kişi iken, işsizlik oranı erkeklerde yüzde
8,8; kadınlarda ise yüzde 13,1 oldu. Aynı dönemde tarım dışı işsizlik oranı yüzde 12,4 olarak tahmin edildi. İşgücü 2015 yılı Ağustos döneminde 30 milyon 208 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise yüzde 52,1 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 72,6; kadınlarda ise yüzde 32,1 oldu. Dünya ülkeleriyle karşılaştırma anlamında en uygun veri olarak açıklanan 15-64 yaş grubu tarım dışı işsizlik oranı ise yüzde 12,4 olarak gerçekleşti.
Cari açıkta artış görüldü
Cari işlemler açığı, bir önceki yılın Eylül ayına göre azalmış ve uzun bir süre sonra ilk defa 95 milyon ABD doları fazla olarak gerçekleşmiştir. Bunun sonucunda, 12 aylık cari açık 40.569 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığı, dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı
ayına göre 2.539 milyon ABD doları azalarak 2.527 milyon ABD dolarına düşmesi etkili olmuştur. Diğer yandan,
hizmetler dengesinden kaynaklanan net gelirler 29 milyon ABD doları artarak 3.445 milyon ABD dolarına yükselmiştir. Parasal olmayan altın kaleminde, bir önceki yılın Eylül ayında 648 milyon ABD doları net ithalat olurken, bu yılın aynı ayında 520 milyon ABD doları net ihracat gerçekleşmiştir. Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler (net yükümlülük artışı), bir önceki yılın aynı) ayına göre 368 milyon ABD doları azalarak 255 milyon ABD doları tutarında gerçekleşmiştir. Bu azalışta varlıkların 348 milyon ABD doları artarak 536 milyon ABD dolarına yükselmesi etkili olmuştur. Portföy yatırımları 2.871 milyon ABD doları tutarında net
çıkış kaydetmiştir. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurtdışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 233 milyon ABD doları, devlet iç borçlanma senetleri piyasasında da 646 milyon ABD doları net satım yaptığı görülmektedir. Bunun yanı sıra, yurtdışında ihraç edilen tahvil ve bonolarla ilgili olarak bankalar 648 milyon ABD doları net geri ödeme gerçekleştirmiştir. Yurtdışından sağlanan kredilerle ilgili olarak, Genel Hükümet
ve bankacılık sektörü sırasıyla 75 milyon ve 42 milyon ABD doları net geri ödemede bulunurken diğer sektörler 1.420 milyon ABD doları net kullanım gerçekleştirmiştir. Bankalar, Eylül ayında kısa vadeli kredilerde net geri ödeyici, uzun vadeli kredilerde net kullanıcı olmuştur. Resmi rezervler Eylül ayında 847 milyon ABD doları
azalmıştır.
Bütçe Verileri Olumlu
Merkezi yönetim bütçesi 2014 yılı Ocak-Ekim döneminde 14 milyar 941 milyon TL açık vermiş iken bu yılın aynı
döneminde 6 milyar 227 milyon TL açık vermiştir. 2015 yılı Ocak-Ekim döneminde faiz dışı fazla ise 41 milyar 175 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Bütçe verilerinin beklentiler çerçevesinde gerçekleşmesinde
bütçe giderlerinde yüzde 11,5 düzeyinde artış görülerken, bütçe gelirlerindeki artışın da yüzde 14,5 düzeyinde olması önemli rol oynamıştır. Ayrıca faiz giderlerinin geçen yıla göre sadece yüzde 4,7 düzeyinde artışı da söz konusu performansı desteklemiştir. Yıllık hedeflerle karşılaştırıldığında da olumlu gerçekleşmeler gözlemlenmektedir. Bu kapsamda, hem bütçe açığının azalışı hem de faiz dışı fazla alanında yıllık hedefi aşan bir konumda bulunulması önemli gelişmeler olarak değerlendirilebilir.