Türkiye piyasalarının elimine gücü - Haber 1Haber 1

Türkiye piyasalarının elimine gücü

29 Temmuz 2014 - 23:51

ABONE OL

Türkiye’nin “yatırım yapılabilir” kategoride tutulmasının ve stabile görünümün korunması iki faktöre dayanıyor: Birincisi; TL’nin değerini tahrip eden gelişmelere karşı TCMB’nin, faiz oranlarını artırarak, Türkiye’nin uluslararası mali piyasalara erişim yolunu muhafaza etmiş olması. İkincisi ağır yüklere rağmen kamu, bankacılık ve hane halkı kesiminin sağlıklı yapısının korunmuş olması.

Türk bankacılık sisteminin mevcut durumda sermaye ve kaldıraç problemleri yok. Ancak, ekonominin itici gücünün özellikle kamusal talep başta olmak üzere iç talebe ve dolayısıyla arza kaydırılması, bankacılık sektöründe kaldıraç sorunu, rezerv sorunu, artan tasarruf açığı sorunu yaratabilir! Diğer taraftan; makroekonomik dengesizliklere yol açacak olan kronik yüksek enflasyon, düşük tasarruf oranı ve ara malı ve enerji ithalatına yüksek bağımlılık Türkiye’nin yatırım yapılabilir konumunun sürdürülebilmesinde zorluklar yaratmaya devam ediyor. Zira kronik yüksek enflasyon, düşük tasarruf oranı ve ara malı ve enerji ithalatına yüksek bağımlılık gibi makroekonomik dengesizliklerin giderilmesi kredi notunun korunması veya iyileştirilmesi için hayati öneme sahip.

Aynı şekilde düzensiz siyaset ve sonuçta ortaya çıkan toplumsal kutuplaşma da mevcut rantingin sürdürülmesini engelleyici nitelikte. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçiminin stres düzeyi beklentilerin aksine oldukça ılımlı seyrediyor.

Merkez Bankası, makroekonomik dengelerin daha güvenlikle seviyelerde oluşması için sıkı para politikasındaki duruşunu ve hatta kurumsal bağımsızlığını koruma gayreti içerisinde. Merkez Bankası’nın bu duruşu, ekonomi politikasından sorumlu bürokrasinin makro ihtiyati tedbirleriyle geniş ölçekte destekleniyor. Bu kapsamda; tasarruf oranlarını artıran, enerjik ithalatını kısıtlayan, yerli verimliliği artıran, yatırım ve iş ortamını iyileştiren, finans ve sermaye piyasaların geliştiren konu başlıklarında yapısal önlemler alındığını da görüyoruz. Ancak uzun vadede yatırım ortamının daha da iyileştirilmesi gerekir: Bu kapsamda kamu şeffaflığı, kurumsal yönetişim, evrensel hukuk düzenlemeleri, kayıt dışılıkla mücadele, vergi adaleti gibi konularda yapılması gerekenler hala yapılabilmiş değil.

Gelişmiş ülkelerde toparlanma olmakla beraber, küresel gelişmeler 2008 krizi öncesindeki büyüme oranlarının oldukça altında. Büyümedeki bu global ivme kaybının devam etmesi Türkiye ve gelişmekte olan ülkeler açısından dış talep yetersizliğini devam ettiriyor. Ayrıca gelişmiş ülkelerdeki büyümenin devam eden ivme kaybı, bundan sonraki dönem için genişlemeci para politikasının devam edeceğinin gerekçesi olmayacak. Bu nedenle cari açığı yüksek olan ülkelerin (Ör. Türkiye için) küresel fonlardan yararlanma olasılığı tehdit altında.

Faizlerdeki düşme eğiliminin temel gerekçesi politik zorlamalar dışında bulunmuyor. Yılın son çeyreğinde ABD Merkez Bankası’nın (FED) politikalarıyla ABD tahvil faizlerinde yaratacağı sert bir yükseliş olasılığından artırımın kademeli olarak zamana yayılacağı olasılığı daha yüksek. Faiz, döviz ve fiyatlarda yeni dengeler daha optimum seviyelerde kurulabilecek. FED’in faiz artırımını Türkiye piyasalarının elimine etme gücü yüksek. TCMB’nin faiz artırarak sıcak parayı içeride tutmayı başaracağı ve dış kaynaklara erişim kanalının açık tutulmasını başaracağını bekliyoruz. TCMB’nin faiz politikası, Irak krizi ile daha fazla ilişkili. Şu andaki faizlerin seviyesi tasarrufları, tüketimi, üretimi, yatırımları, yabancı sermaye girişini ve kaynak tahsisini optimum dengede tutuyor. Düşmesi bu dengeyi bozacak.

FED’in bilançosunu küçültecek olmasına karşılık ECB’nin ise bilançosunu büyütüyor olması gelişmekte olan ülkelerde bozulmanın değil ama çok hızlı bir bozulmanın önüne geçecek. Bu nedenle Türkiye’de politika faizinde normalizasyon sürecinin devamını sağlamak ve kısa vadeli faizlerden ziyade, uzun vadeli faizlerdeki dinamiğe odaklanmak gerekiyor.

Makro Analiz

Orhan Ökmen

JCR Eurasia Rating Başkanı

okmen@turcomoney.com

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.