Yol ayrımındaki Türkiye - Haber 1Haber 1

Yol ayrımındaki Türkiye

24 Haziran 2011 - 22:48

ABONE OL

12 Haziran 2011 genel seçimleri, sonuç itibarıyla, tek partiyi yeniden iktidara getirdiyse de; ülkeye istikrar ve huzur getirebilme açısından, aksine olarak tam bir kaosa neden olduğu yaşananlardan su götürmez biçimde ortada…

Hiç kimse sanmasın ki, bir parti yüzde 50 oyla yeniden iktidar oldu ve ülkede taşlar yerine oturdu… Böyle bir düşünce ve aymazlık, ülke adına tam bir gafletin acı tecellisidir…

İleri demokrasi nutuklarının atıldığı ve nakaratlarının sürdüğü bir süreçte, demokrasi adına yaşanan facialar, ülkenin kötü kaderi açısından nerelere sürüklendiğimizin somut örnekleridir…

Türkiye Cumhuriyeti 88 yıllık tarihi süreci içerisinde, rejime bağlılık açısından bugünkü kadar kötü yönetilmemiş, halk bugünkü kadar çeşitli destek ve yardımlarla uyutulup oy deposu haline getirilmemiştir…

Cumhuriyet değerlerinin bu dönemdeki kadar ayaklar altına alındığı ve ATATÜRK‘e yönelik “beslemeli” saldırganlığın arttığı bir dönem yaşanmamıştır…

ATATÜRK adına ve TÜRK tanımına soğuk ve tepkili bakan halen ülkeyi yöneten bu iktidar döneminde; itiraf ediyoruz ki büyük acı ve utanç duyuyoruz… İçimizde volkanlar patlıyor…

ATATÜRK ve TÜRKLÜK!..

Misakı milli sınırları içerisinde yaşayan ve adına Türkiye Cumhuriyeti denilen devletin yurttaşları için damarlarda akan kan, yüreklerde ki candır

Kan ve can olmadan dışarıdan görünen ise sadece ruhu olmayan ademdir.

Yani heykeldir!…

“Kanı”, “canı” çekilmiş bireylerden oluşan bir devletin, ortalıkta cisimsel olarak maddi varlığı, kavramsal olarak da adı vardır ama ruhu yoktur!

Gelinen noktada içimiz yanarak söylüyoruz, güzel ve talihsiz ülkemiz Türkiye’mizin artık ruhu yok!…

Güzel ülkem, kutsal vatanım, acılı bir coğrafyada, cansız ve ruhsuz bir beden gibi, giderek hak edilmeyen bir tükenişin hazin kaderini yaşıyor!..

Türküm demeyeceksiniz!

Peki ne diyeceğiz? Türkiyeliyim diyeceksiniz!

“Ne mutlu Türküm” demekte mi yasak? Evet aynen öyle…

Kim koydu yasak hükmünü?

Fazla sorarsan, boylarsın Bekirağa Bölüğü’nü!..

ATATÜRK‘ü de ağızlara almak da yasak mı?

Yasak hemşerim!…

Ne yaptı ki o yüce insan milli mücadele kahramanı yeri dolmaz lider?

Orasını fazla karıştırma! Dinci takımıyla “emperyalist akbabalarondan fena halde rahatsızlar!…

Kim bu “emperyalist akbabalar?”

Başta ABD, sonra İngiltere, Fransa, Almanya, İspanya, İtalya… Daha saymaya gerek var mı?

Rahatsız olan “dincileri” tanımlamaya gerek var mı?

Hangi dinciler diye sormanıza gerek yok…

Onlar her gün marifetleriyle gözünüzün önünde değil mi?

O halde bizde diyoruz ki:

Nasıl demem Türk oğlu Türk’üm!..

Bu vatan bu topraklar Türklerin!..

Bu ay yıldızlı bayrak Türk’lerin!..

Bu dağlar taşlar, ovalar, göller Türk’lerin!..

Tarlalarında yetişen ürün, bahçelerinde açan çiçekler Türk’lerin
Ağaçlarında yetişen meyveler, dallarında öten kuşlar Türk’lerin!
Okullarında “Türk’üm, doğruyum, çalışkanım…” diye haykıran çocuklar

Türk’lerin!
Sınır boylarında vatan koruyan askerler Türk’lerin!
Yurdu uğruna yaşamının baharında hain PKK kurşunları ya da mayınlarıyla şehit olan Mehmetçikler Türk’lerin!

Şehitlerin arkasından gözyaşı döken analar babalar Türk’lerin!
Şehitlerle birlikte hayalleri umutları sevdikleri ile kara toprağa gömülen genç kızlar, taze gelinler Türk’lerin!
Babasız kalan küçük yavrular Türk’lerin!

Nasıl demem. Nasıl demem ben Türkoğlu Türk’üm!

Nasıl demem!
Nasıl demem!

Şehidim var benim!
Yaşama küsmüş nişanlı kızım, taze gelinim var benim!
Gözü yaşlı anam, boynu bükük kalmış babam var benim!
Babasız kalmış küçücük yavrum var benim!
Sahipsiz ve güçsüz bırakılmaya çalışılan, Mustafa Kemali çölde suya hasret misali özlemle arayan milletim var benim!
Üzerinde bölüp parçalamak için akbabalar uçan vatanım var benim!
Şehidimin kanının hesabını sormaya yeminim var benim!

Nasıl demem Türkoğlu Türk’üm diye…

Nasıl demem! Nasıl demem!

SONUÇ OLARAK…

Türkoğlu Türk olarak, biz de buradan cihana haykırıyoruz.

Büyük önder Milli Mücadele Kahramanı Atatürk’e gizli ya da aleni saldıranlara…

Ağızlarına Türk sözcüğünü alamayanlara…

PKK denilen bölücü hain örgüte arka çıkanlara…

İmralı canisini muhatap alıp onunla mutabakat için görüşenlere…

ABD denilen emperyalistle işbirliği içinde olanlara…

Güzel ülkemin asil halkını kişisel çıkarları ve emelleri doğrultusunda kapmalara ayırıp birbirine düşman gruplar haline getirenlere…

Adaletin ve yargının canına ot tıkayanlara…

Devletin memurunu ve kurumlarını parti hegemonyası altına alanlara…

Düşünceye ve basına baskı kurup, onlarca vatansever kalemi haksız gerekçelerle tutsak edip, adaleti katledenlere

Milletin, devletin parasını, yakınlarına ve yandaşlarına usulsüz icraat ve uygulamalarla peşkeş çekenlere…

Türkiye’yi bütün anayasal kurumlarıyla ele geçirip, partizanlığı ülkenin omurgasına yerleştirenlere…

Hakkımızı helal etmiyoruz! HESAPLAŞMADAN, Türkiye’yi ruhsuz bırakanlarla HELALLEŞMİYORUZ!..

BURHAN ÖZBEY

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.