Seçim bitti, piyasalar nasıl davranır? - Haber 1Haber 1

Seçim bitti, piyasalar nasıl davranır?

13 Haziran 2011 - 14:09

ABONE OL

Seçim sonuçları belli oldu. Öncelikle bütün milletimize hayırlı uğurlu omasını temenni ediyorum. AKP yüzde 49.90, CHP yüzde 25.9 oy aldılar. Buna göre AKP’nin milletvekili sayısı 326, CHP’nin milletvekili sayısı 135 olarak karşımıza çıkıyor.

Bu sonuç, piyasalar tarafından beklenen sonuç kapsamında değerlendirilebilir. Çünkü piyasalarda yapılan son anketlerde genel olarak AKP’nin 300-330 arasında milletvekili çıkarması bekleniyordu. Beklenen bir sonuç gerçekleştiği için piyasalar üzerinde çok güçlü bir etkisi olmayacaktır. Fakat bir belirsizliğin ortadan kalkmış olması nedeniyle, diğer koşullar aynı kalmak şartıyla, borsada yukarı yönlü bir açılış görebiliriz.

Bu yukarı yönlü hareketin, ilk aşamada 500-750 puandan daha fazla olması beklenmez. Dolarda da dün gece uluslararası piyasalarda 1.56 seviyeleri çok kısa süreli olarak görüldü ve geceyarısı saat 02:20 itibariyle dolar TL kuru 1.5720 civarındaydı. Seçim sonuçlarının borsa, dolar ve faiz üzerindeki olası etkilerini yazımın ilerleyen bölümlerinde ayrıntılı olarak değerlendirdim.

Seçimin sonuçları kesinleştiğinde, sayın Başbakan Tayyip Erdoğan, seçimde milletin kendilerine yeni anayasayı uzlaşma yoluyla yapma mesajı verdiğini belirterek, bunun için ana muhalefet ve muhalefet partilerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşları ile de görüşeceklerini söyledi. Seçim sonuçlarının ilk aşamada yabancı ekeonomistler tarafından nasıl algılandığına bakmakta fayda var.

Seçim Sonuçlarının İlk Yankıları

Türkiye’yi yakından izleyen ekonomistler ve piyasa uzmanları da seçimleri değerlendirmek konusunda hızlı davrandılar. Royal Bank of Scotland’ın Gelişmekte Olan Piyasalar Direktörü Tim Ash, AKP’nin kazandığı seçimle Türkiye’nin kitle partisi olma özelliğini kazandığına dikkat çekerek, piyasaların Anayasa konusundaki reformlar ve makroekonomik politikaların yürütülmesine odaklanacağını kaydetti.

Anayasal reformlar çerçevesinde başkanlık sisteminin gündeme getirilmesinin piyasalarda tedirginlikle karşılanabileceğine işaret eden Tim Ash, olası bir değişiklikte Tayyip Erdoğan’ın Rusya Başbakanı Vladimir Putin kadar güçlü yetkilere sahip olabileceğine işaret etti. Anayasa değişikliğinin parlamentoda görüşülmesi ardından referanduma sunulmasının beklendiğini kaydeden Tim Ash, bunun zaman alan bir süreç olacağını vurguladı.

Hükümetin makroekonomik reformlara hız vereceğini vurgulayan Ash, aşırı ısınma işaretleri veren ekonomide milli hasılanın yüzde 8′ine ulaşan cari açığın kırılganlık unsuru olduğunu vurguladı. Ekonomiyi soğutacak önlemlerin geleceğini, bu çerçevede faizlerin artırılmasının da gündeme gelebileceğini ifade eden Tim Ash, “Yeni AKP hükümetinin bütçeyi kısacak önlemlere hız vereceğini sanmıyorum. Merkez Bankası’nın da geliştirdiği yeni politika bileşimine bir süre daha sadık kalarak, sonuçlarını görmek konusunda ısrarlı olacağını düşünüyorum” dedi.

Munzam artışına dayalı politikanın hızlı sonuç vermeyeceğine işaret eden Tim Ash, “Merkez Bankası bir trader gibi alım satıma çok bağlı ve stop-loss işlemlerinden kaçınıyor. Ama sonunda bunun tüm işlemi riske atması da söz konusu” dedi. Piyasaların ekonomiyi soğutucu kapsamlı önlemler beklediğine işaret eden Tim Ash, bunun gerçekleşme olasılığını zayıf olarak değerlendirerek, bir süre daha beklenebileceğini söyledi. (Kaynak: http://gormedikleriniz.blogspot.com)

Seçim Sonrası İlk Anket

CNBCE Anketi: CNBC-e televizyonu 14 uzmana “seçim sonrasında gelecek hafta Cuma günü piyasalar nasıl kapanır?” diye sordu. Ankette,

*Gelecek cumaya kadar seçim sonuçlarının olumlu yönde fiyatlanacağı öngörüldü… ankette, dolar/tl’nin yüzde 1′e yakın gerileyerek 1,56′ya ineceği öngörülürken,

*Euro/tl’nin hafif bir gerilemeyle 2,26 seviyelerine çekileceği tahmin ediliyor… sepet bazında tl’de ise tahminler, değişimlerin sınırlı kalacağı yönünde…

*İmkb’nin ise,, gelecek cumaya kadar yüzde 1 üzerinde değrleneceği ve 64 bin 500 seviyesini aşacağı tahmin edildi…

*Ankette, tahvil/bono piyasasındaki satış baskısının da azalacağı öngörülüyor. 14 ekonomist gösterge tahvilin gelecek cumaya kadar yüzde 8,77′lere geleceği görüşünde.

TL SEPET $/TL €/TL G.FAİZ İMKB100

ORTALAMA BEKLENTİ 1,92 1,56 2,26 8,77 64545

13 Haziran İLK SEANS 1,9265 1,575 2,277 8,85 63.757

BORSA

Yukarıda da söylediğim üzere, seçim sonucu, piyasalar tarafından beklenen sonuç kapsamında değerlendirilebilir. Çünkü piyasalarda yapılan son anketlerde genel olarak AKP’nin 300-330 arasında milletvekili çıkarması bekleniyordu. Beklenen bir sonuç gerçekleştiği için borsa üzerinde çok bariz bir etkisi olacağını zannetmiyorum. Fakat bir belirsizliğin ortadan kalkmış olması nedeniyle, diğer koşullar aynı kalmak şartıyla, borsada yukarı yönlü bir açılış görebiliriz. Bu yukarı yönlü hareketin, ilk aşamada 500-750 puandan daha fazla olması beklenmez.

Piyasalar bu tür durumlarda bir sonraki hikayeye bakarlar. Yani, seçim sonrasında Türkiye ekonomi-politiğinde bizi nasıl bir resim bekliyor? Sorusunun cevabı önemlidir. Bu aşamada bu sorunun cevabını ekonomik ve politik olarak ikiye ayırabiliriz. Ekonomik ayakta en önemli sorun olarak görülen cari açık konusunda hükümetin daha belirgin tavrı ne olacaktır? Ne tür önlemler alınacaktır? Bu önlemler ne kadar bir sürede alınacaktır?

Bu soruya cevabım ise, bu önlemlerin vakit geçirilmeden en kısa zamanda açıklanacağı yönündedir. Çünkü hükümet cari açığın sürdürülebilirliğine önem veriyor. Dolayısıyla, Türkiye’nin kredi notu artırımını bu konuda elzem görüyorlar. Bundan dolayı, gerekli tedbirleri alacaklarını düşünüyorum. Bu konuda yanılma olasılığım da var. Fakat sayın Babacan’ın en son söylediklerine bakalım.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, CNBC-e’nin canlı yayınında şu açıklamalarda bulundu:

*(Bakanlıkların yeni yapılanması ile ilgili) Yayımlanan KHK ile Finansal İstikrar Komitesi de fiilen kurulmuş oldu

*Seçimden sonra bağımsız kurumların görevleriyle ilgili bazı düzenlemeler yapabiliriz

*Bir görev değiş-tokuşu gerekiyor diye düşünüyorum

*İstihdam ile ilgili bir yasama paketi üzerinde çalışma yapılıyor

*Yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik bir paket üzerinde de çalışıyoruz; İstanbul Finans Merkezi paketini de hazırlıyoruz

*Yeni OVP’nin perspektifi Türkiye’nin cari açığıyla ilgili ne yapılabilir, bununla ilgili yapısal reformlar ne olmalı ve nasıl bir maliye politikası duruşu gerekir olacak

*Teşvik sistemine cari açık perspektifini eklememiz gerecek

*BDDK ve TCMB’den bana gelen analizler, trend böyle sürerse, yüzde 25′lik kredi genişlemesi rakamının gayet kolay ulaşılabilir bir rakam olduğunu gösteriyor

*Bu rakam riske girerse, gene makro ekonomik ihtiyati tedbirler alınabilir

*Bazı adımlar atılmazsa ekonomide ileride ısınma yaşayabiliriz.

Bu konuda şöyle bir görüş de var. “Hükümet eğer anayasa konusunda referanduma giderse, seçmenden oy isteyebilmek için acı reçete açıklamaz ve palyatif geçici açıklamalar yapar.” Bu görüşe pek katılamıyorum. Çünkü bir genel seçimde yüzde 50 oy almış olan bir parti, anayasa referandumunda çok daha büyük bir kesimden oy alacak olup, anayasa konusu ve ekonomik konular seçmen tarafından birbirinden ayrı değerlendirilecektir. Hatta alınacak ekonomik önlemler, anayasa referandumu olacak olursa, olumlu etki bile yapabilir.

Dolayısıyla işin ekonomik ayağına baktığımızda piyasaların seveceği bir senaryo, cari açığa ilişkin önlemlerin alınıyor olmasıdır. Bu beklenti, diğer koşullarda bariz değişiklikler olmamak şartıyla borsanın yukarı yönlü hareket yapmasına neden olacaktır.

Seçim sonrası politik gelişmelerin en önemlisi Yeni Anayasa olacaktır. Sayın Başbakan’ın seçim sonrası yapmış olduğu konuşmada, önümüzdeki 1 yılın bu konu üzerinde yoğunlaşılarak geçeceği anlaşılıyor. Dolayısıyla piyasa şu an bu konuda bir hikaye oluşturmak yerine izleyip görmek isteyecektir.

Endeks geçen haftayı 63.700 seviyesinden kapatmıştı. Bu haftaya başlarken, seçim sonuçlarının bir belirsizliği ortadan kaldırmış olması nedeniyle, borsa yükselerek açılabilir ve 64.000-64.500 aralığında bir seviyeye oturabilir. Bu aşamadan sonra ise genel olarak dış piyasalardaki gelişmelere paralel hareket eden bir endeks görebiliriz.Geçen hafta dış borsalarda sert düşüşler oldu. Özellikle de Cuma günü, bizim piyasalar kapandıktan sonra, ABD borsalarındaki düşüşler yüzde 1.4 civarını geçti. Dolayısıyla bu haftaya başlarken, seçim sonuçlarından daha etkili bir faktör dış piyasaların haftaya nasıl başladığı olacaktır.

Endeksin 63.300 seviyelerinde önemli bir desteği var. Bu destek aşağı kırılacak olursa yaklaşık olarak 1300-1700 puan civarında geri çekilme olabileceği için dikkatli olunmalıdır. Fakat 63.300 seviyesinin aşağı kırılması olasılığını düşük görüyorum. Borsa yatırımcıları AKP’nin açıklayacağı ekonomik önlemleri ve ardından da bir not artırımını satın almak isteyebilirler. Bu tür bir durumda, dış koşullarda anormal olumsuz bir değişiklik olmamak koşuluyla, endeksin 65 bin civarında bir kapanış yaparak 67 bine doğru yol aldığını görebiliriz.

Dolayısıyla önümüzdeki bir kaç hafta içerisinde teknik olarak 67.000-69.000 aralığı görülebilir. Bu da endeksin yüzde 6-9 arasında prim yapması anlamına gelir. Kısa vadede endeksin yukarı yönlü bir trend içinde olmasını beklesem de orta ve uzun vadede iç talebin kısıldığı, firma satışlarının azaldığı bir ortamda, borsanın aşağı yönlü bir trend içerisinde olmasını bekliyorum.

Para dergisinde bu hafta geçmiş bütün seçim öncesi ve sonralarında borsada neler olduğunu verdim. Aşağıdaki grafiklerde dikey çizgi seçim anını gösterirken, bu grafikler haftalık bazdadır.

secim_bitti_piyasalar_nasil_davranir.jpg

secim_bitti_piyasalar_nasil_davranir_1.jpg

secim_bitti_piyasalar_nasil_davranir_2.jpg

secim_bitti_piyasalar_nasil_davranir_3.jpg

Dolar/TL Kurunda Son Gelişmeler ve Yön

Dolar geçen haftayı 1.58 seviyesinden kapattı. Tahminen bu haftaya başlarken seçim sonuçlarının etkisini dolar/TL kuru üzerinde de göreceğiz. İlk etki aşağı yönlü bir hareket şeklinde kendini gösterecektir. 1.5650 seviyeleri görülebilir fakat dolarda net bir aşağı yön oluşmasını beklemiyorum. Daha çok, 1.57 civarını destek yapmaya çalışıp 1.5650 ile 1.5950 aralığında dalgalanan bir dolar kuru görebiliriz.Teknik olarak doların 1.6130 seviyelerinde önemli bir direnci var. Seçimler bir belirsizliği ortadan kaldırdı. En azından şu an yatırımcıların nasıl bir ekonomik politika izleneceği hakkında bir tereddütleri yok. Çünkü yaklaşık 9 yıldır iktidarda olan Ak Parti’nin izleyeceği ekonomik politikalar zaten biliniyor.

Borsa yorumumda da vurguladığım üzere, önemli olan konu, şu an ekonomik sorun olarak öne çıkan cari açık konusunda yeterli ve etkin tedbir alınacak mıdır?

Bu aşamada kanımca çok etkin önlemler alınacaktır. Çünkü seçim öncesinde Sayın Babacan’ın bu konuda açıklamaları doyurucu ve yeterliydi. Eğer dış piyasalarda önemli olumsuz gelişmeler olursa, döviz kurunda sert yukarı hareketler görebiliriz. Fakat bu hafta için 1.5650 ile 1.5950 aralığı dalgalanma aralığı olarak verilebilir. Ani olumsuz bir durumda eğer dolar 1.5970 seviyelerini yukarı geçerse, bu durumda 1.61 seviyesindeki direnci de yukarı geçme gücüne sahip olacaktır. Sonuç olarak, eğer hükümet tarafından cari açığa ilişkin önlemler erken ve etkili olursa, yabancı yatırımcı bunu olumlu karşılayacaktır. Bu durumda ülkeye yabancı sermaye girişinde artış olursa doların yeniden 1.55 seviyelerine doğru gerilemesi mümkün olacaktır. Şu an için en iyi tahmin, 1.5650-1.5950 aralığında dalgalanan bir dolar kurudur.

Standart Chartered son yayınladığı 10 haziran tarihli raporda 23 haziran’da bir faiz artırımı beklediğini bildirerek dolarda sert aşağı hareketler olacağını belirtmiş. Bunun ne kadar doğru olduğunu bilemiyoruz ama gerçekten de, bu PPK toplantısında 50 baz puanlık bir faiz artırımı gelecek olursa, dolarda 1.56 seviyesi aşağı kırılarak yeniden 1.55 veya daha aşağı seviyelere geri çekilme olabilir. Fakat şu ana kadar bu yönde beklentisi olan yabancı kurumlar bile Türkiye ziyaretleri sonrasında Haziran ayında bir faiz artırımı beklemediklerini belirttiler.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.