Hep röportaj yaptığım kişiler var… vede hep internette takib ederek müracaat ettiyi konular üzerine ilginc fikirler yürüten kişiler var ki, onları da söhbete çekerek fikirlerini öğrenmeyi tercih ediyorum. Bir kaç gündür internetten takib ettiyim bir politiukaçıyla röportaj yapmaya karar verdim. Ama ona ait bilgileri bulunca aslında politikacı olmadığını fark ettim, sadece yetenekli, dünyagörüntüsü olan bu insan her sahe için fikirler söylemek gücünde olan biri. Tanıştırayım.
Özgeçmiş: Vügar Ziferoğlu 1978. yılda Baküde doğmuş. 1995-2001 yıllarında Bakü Devlet Universitesinin Uluslararası jurnalistika fakultesinde eğitim görmüş. Yıllarca gazetelerde çalışmış vede politik konularda makaleler yazmış. Mesleği üzere müdafaa etmiş filoloji bilim adayı olmuş. 3 kitabı yayınlanmış, 14 ilmi makale yazmış. «Oğuz» Bağımsız Araştırmaçılar Ekibinin Yöneticisidir.
* Sizinle yapılan röportajlarda hep Türk devletleri arasındakı ilişkiler, Türkiyenin Güney Kafkasyada yürüttüyü politika, Yukarı Karabağ sorunlarında Türk devletlerinin uluslararası arenada beraber mevkiden konuşması, tek Türk diasporunun yaranması ve görülecek işler ve b. konularda olan fikirleriniz çok dikatte.. Bu yüzden ilk olarak sormak istediyim şu: Türk devletleri arasında olan politik-ekonomi ve medeni ilişkileri nasıl deyerlendiriyorsunuz?
* Şuanda türk devletleri arasında kültürel ve politik-ekonomi entegrasyon olmasından bahs etmek hala çok erken, buna rağmen bazı türk devletleri arasında yakınlaşma var sanırım vede bu proses devam ediyor. Dünyadakı proseslerin milli-etnik kökü, yakın olan devletlerin biri birine yaklaşmasına yardım ediyor, hatta bu çok önemli bir şart. Aynı zamanda Türk devletlerinin benzer sorunları ve yaşam için tercih ettikleri mekan onların yaklaşmasını daha da hızlandırır. Şüanda bizlerin bir birine ihtiyacımız var. Önemli olan o ki, daha da ilerledikce biri birimize olan ihtiyacı hiss ediyoruz. İnanıyorum ki, Orta Asyadakı Türk devletleri de yakın zamanda Kazakistanda Türk Birliğinin yaradılması yönündə düşünerek karar kabul edecekler.
* Galiba dünya Türklerinin bir araya gəlməsine inancınız büyük. O zaman söyleyin, türk devletlerinin birlik modelini nasıl görüyorsunuz?
* Düşünüyorum ki Türk birliği, türkdilli devletlerin bir araya gelmesiyle Avrupa Birliği modelinde biraraya gelmeni öngören birlik ola bilir. Böyle bir birliğin yaranması manevi, tarihi açıdan çok önemli, aynı zamanda ekonomi açıdan kendine destek bulacak. Mesela, enerji bölümü böyle bir birliğin yaradılması için önemli işler göre bilir. Aynı zamanda böyle bir birliğin yaranması Yakın doğu ve Orta Asyada yeni politik manzaranın açılması için ortam yaratacak. Böyle birliyin yaranması Batı dünyası vede Rusya için korku filmi gibi. Her iki taraf Türklerin bir araya gelmesinden çok korkar.
* Korkar tabii, Türkün gücünü biliyorlar zaten. Diyorum belki gelecek proseslerde Türkiye devlet gibi İslam dünyasında lider olma şansı kazanır. Bu konuda sizin diyecek fikirleriniz var mı?
* İlginc tarafı bilyor musunuz ne, nüfusu çok olan müslüman ülkeleri hala bile İslam dünyasının içinde liderlik yapamıyorlar. O ülkeler ki onlar ekonomi ve teknik açıdan gelişmiş. Bu açıdan düşünüyorum ki Türkiye bir ülke olarak İslam dünyasında lider ola bilir, yani bu prensepce mümkün. Türkiye NATO’nun ilk üyelerinden vede Güney-Batı Asya ülkeleri, aynı zamanda İslam dünyasında askeri gücünden dolayı liderlik ediyor. Türkiyə islam devletleri sırasında modern bir ülke, bu yüzden de liderlik yapma gücü ve şansı çok. Bu gelişmenin karşısı her zaman yabancı gücler tarafından yasaklarla karşılanır. Örneğin sonucu hala belli olmayan Avrupa Birliği hedefi vede “katliam” baskısı, aynı zamanda «kürt sorunu»nu göstere bilirim. Ama tüm bunlara rağmen karşıda olacak her şey Türkiyenin yürüttüyü politakaya bağlı…
ULDUZE QARAQIZI
