Hala genc olmasına rağmen tar ifaçısı, dirijor, öğretmen gibi çalışan Eyyub Quliyevi haber1.com okurlarıyla tanıştırmak isterim. Önce onun özgeçmişine bakalım.

ÖZGEÇMİŞ: Eyyub Quliyev 1984 doğumlu. Bakü Müzik Akademisinde dirijor fakultesinde, Sankt-Peterburg Devlet Konservatuvarında, 2008. yılında Vyana Sanat Universitesinde eğitim görmüş.

2006-2008. yıllarda “Kadakes” senfonik orkestra (İspanya), “Trondxaym” orkestra (Norveç), Brno Filarmonik orkestra (Çehiya), Podlyaziya Opera ve Filarmonik orkestra, Baltik Filarmonik orkestra, Kelts, Kotsalin ve Lublin şehirlerinin senfonik orkestrası (Polşa), Zagreb Filarmonik orkestra (Horvatiya), Sankt-Peterburg Devlet senfonik orkestra, Devlet Kapellasinin senfonik orkestra, Ermitaj Devlet orkestra, Novosibirsk Filarmonik orkestra, Belarus Devlet Akademik senfonik orkestra ve Azerbaycan Devlet senfonik orkestranın dirijoru olmuş.
Eyyub Guliyev dünyanın çok önemli sahnelerini paylaşmış. Geng dirijora başka ülkelerde iş teklifleri olsa bile o kendi ülkesinde çalışmaya büyük önem vermiş.

• Genc yaşta büyük tecrübe sahibi olmuşsun, hatta okurlara yaradıcılığının sadece bir kısmını anlattım. Çocuk yaşlarlndan böyle bir sorumluluk taşıman belli ki kanla-canla gelen bir şey…

• Baba yolunu devam ettirmek o kadar da kolay değil, sorumluluklar çok, ama çok kururverici bir şey. İsmi sanat tarihine yazılmış Ramiz Guliyevin sanatının devamçısı olmak büyük bir adım, büyük bir sorumluluk. Ramiz Guliyev benzeri olmayan bir sanatkar olduğu için onun sanat için yaptıklarının aynısını yapmak imkansız. Buna rağmen onun oğlu olarak, sanatının devamçısı olarak, öğrençisi gibi, aynı sahneni paylaşan partnör gibi, aynı zamanda dünya sahnesinde aynı sahneni paylaşarak ona dirijor gibi eşlik ederek ismine layık olmaya çalşırım. Onunla her defa aynı sahneni paylaşınca Ramiz Guliyevin mükemmel ifasına hayran olduğum kadarıyla aynı zamanda çalışıyorum ki o da benim ifamı beğensin. Yani onu sevindiren, onun sanatta yaptıklarına yakışan, aynı zamanda onun yaptıklarına layık olan bir ifa olsun. Tabii ki bunu becermek çok zor, ama yine de çaba gösteriyorum.

• Belki bu yüzden sanat yolunda kendine farklı bir yol tercih ettin?

• Bilyormusunuz Ramiz Guliyevi şu sanatta aynen olduğu gibi devam ettirmek sadece taklid ola bilirdi, sanatta ondan güclü olmak imkansız. Tüm bunları iyi düşünerek farklı bir yolu tercih ederek ilerlemeye başladım. Şuanda ben senfonik opera dirijorluğu yapıyorum. Tabii ki bu Avrupa yönlü. Şu yönde başarı kazandığım için kendimi babama borclu biliyorum. Çünkü Ramiz Guliyev 1964. yılından şu sanatta. İşte röportaj yaptığımız odada dünyaca ünlü besteciler Niyazi, Seid Rüstemov, Fikret Emirov gibi ustadlarla bir araya gelmiş, sanat tartışması yapmışlar. Ben de şu okulun öğrençisi olmuşum, bu yüzden sorumluluklarımı çok iyi biliyorum. Hep düşünüyorum ki eger ben milli müzikten habersiz olsaydım o zaman iyi bir dirijor olamazdım.

• Azerbaycanın ünlü tar ifacısı Ramiz hocamızla sanat ilişkileriniz malum, acaba baba-oğul ilişkileriniz nasıl?

• Aslında sanat ilişkilerimiz hangi seviyedese, baba-oğul ilişkilerimiz de aynı seviyede. Babam sanatta çok talebkar, aynı zamanda baba gibi de çok talebkar. Çok citti, aynı zamanda samimi, hatta kendi sözünün ağası olan biri.

• Dünya ülkelerinin belki hepsinde konser programların olmuş, hepsinde Azerbaycan müziğini temsil ettmişsin. Yabancı devletlere olan davetlere yalnız katıldığın makamlar oldu mu?

• Bilyorsunuz ki hala çocukluk yıllarından babamla dünya ülkelerinde olmuşum, bu yüzden artık yalnız başıma bile gitsem bana zor olmuyor, çünkü babam her şeyi öğretmiş bana. Mesela 15-16 yaşlarımdan özgür olarak dünyaya çıktım, alıştım.

• Hangi ülkelerde Azerbaycana olan ilgi daha güclü?

• Bazı ülkelerde Azerbaycana ilgi çok güclü. Deyə bilərəm ki, bir çox ölkələr var ki, orda Azərbaycana qarşı güclü maraqlar var. Bir örnek göstercem. Bir kaç ay önce Rumınyada olmuşum. Dünya ülkelerinin eserlerinin seslendiyi ülkede konser programının dünyaca ünlü besteci Üzeyir Hacıbeylinin “Koroğlu” uverturasıyla açılması büyük bir olay. Daha sonra programda dünya ülkelerinin “Bize”, “Karmen” gibi eserleri seslenmişti. Bu konserden önce Ramiz Guliyevle beraber Slovakiyada-Bratislavada Bağımsızlık gününe ait konser programına davet olunduk. Önemli bir tarafı daha var. Mesela Azerbaycan eserlerini kendi orkestrayla ifa ediyoruz. Ama yabancı devletlerde olan konser programına katılınca Azerbaycan müziğinden habersiz olan orkestrayla bize ait olan eserleri ifa etmişiz.

• Fark çok büyük…

• Tabii ki büyük olduğu kadar da çok zor…yabancıların Azerbaycan müziğini hazm etmesi vede ifa etmesi için zaman lazım. Yabancıları Azerbaycan müziğine alıştırmak vede onların müziği layıklı biçimde ifa etmesi büyük sorumluluk. Kurur duyuyorum çünkü biz bunu becermişiz. Hatta yabancılar Azerbaycan müziğini öğrendikce daha çok bilgi istiyorlar, onlar resmen bizim müziğe bayılır. Azerbaycan müziğinde Avrupa elementleri var, aynı zamanda Doğu elementleri var ve b. Bu elementleri olduğu gibi takdim etmekle müziğimizi seviyeli biçimde takdim etmiş oluruz. Ülkemize olan ilgini hiss etmek bizi çok mutlu ediyor.

• Dünyanın dikkatini Azerbaycan kültürüne yönlendirmek o kadar da kolay değil ama?

• Yetenekli olmak, sorumluluk taşımak vede amac uğruna mücadele aparmak yeterli ki zor olan her şeyi kolayca çözesin. Hep bu işle uğraştığımızdan dolayı her zaman yeni başarılara imza atmışız.

• Aslında önemli olan yeni başarılara imza atmaktır. Çocukluk yıllarından tar ifaçısı olarak, sonra dirijor gibi, daha sonra öğretmen olarakta faaliyete başlamışsınız… Şüanda bahs ettiyim mesleklerin hepsiyle uğraşmanız bir daha kanıtlıyor ki çok başarılısınız….

• Şuanda Opera ve Bale Tiyatrosunda dirijor gibi çalışıyorum. Bahs ettiyim tiyatroda ilginc gösteriler -“Sevil”, “Bin bir gece”, “Sevilla berberi” hazırlamışız. Aynı zamanda 2009. Bakü Müzik Akademisinde öğretmen olarak çalışıyorum. Aslında beni öğretmen mesleyine yönlendiren babamdı. Hatta dünya ülkelerinde aldığım eğitim bana uğraştığım mesleklerde başarılı olmaya yardım etti.

• Eğitim gördüyünüz ülkelerden iş teklifi aldınız mı?

• Defalarca iş teklifi almışım. Buna rağmen öğrendiklerimi, yeteneyimi kendi ülkemde kullanmak istiyorum. Öğretmen olarak faaliyete başladığım günden şu mesleyin ne kadar sorumlu olduğunu anladım. Ama ne olur olsun başarı kazanacağıma da inanıyor, hatta güveniyordum. Bilyormusunuz kendine inanmak çok önemli…

ULDUZE QARAQIZI

ulduzqaraqizi@gmail.com