İlk Türkiye kökenli Milletvekili!.. - Haber 1Haber 1

İlk Türkiye kökenli Milletvekili!..

16 Eylül 2011 - 13:40

ABONE OL

ulduze.png“Karabağ sorunu, yılların sorunu…Yıllarca devam eden bir sorun sadec bir kaç günde çözülmez. Bilyorsunuz ki, münakaşa zor tarihi proseste yaranmış. Düüşünüyorum ki Erm enistan hükumeti ülkesinin, halkının iyiliyi için Azerbaycan taqrafın önerdiyi farklı modellerden birini qkabullenmeli, hatta sadece azerbaycanla dğil, diğer ülkjelerle de sıcak ilişkide olmak istiyorsa o zaman silahlanma politikasından el götürmeli”. Bu fikirler Danimarka Parlamentosunun milletvekili, Türk-Danimarka Dostluk Derneğinin başkanı Hüseyn Araca ait. Karabağ sorununa büyük önem veren, Türk dünyasının bir araya gelmesinde hep başarı göstern, millet duygusunu hiç unutmayan, Danimarka Parlamentosundan hep Türkün hakk sesini yükselten Hüseyn Arac www.haber1.com/yeni sitesinin konuğu.

– İlk Türk olarak Danimarkada milletvekili seçilmeniz tüm Türk dünyası için çok önemli bir olaydı…belki o yılları bir daha hatırlayarak, bizleri de beraber o yıllara götürseniz de…

– Neden olmasın…Düşünüyorum ki, konuşma Danimarkaya geldiy im yıllar üzerine kurulsa sorularınıza olan cevablarım daha net ola bilir. Ben 1957. yıl Anadolu doğumluyum. 1972′ de , 14 yaşımda Danimarkada işçi olarak çalışan babamın yanına geldim. Danimarkada ticeret yüksek okulunu bitirdim ve yeminli Devlet tercümanlığı yapmaya başladım. 1982. yılda Danimarka vatandaşı oldum ve aynı sene Danimarka Sosyal Demokrat Partisine üye oldum. Danimarkada ilk Türk.Danimarka dostluk derneğini kurdum ve başkanlığını yaptım. 1993. sene Bölgemde/eyalet meclisine seçilen ilk yabancı oldum, 4 sene sonra oylarımı % 130 artırarak 2 defa seçildim. Bölge meclisine 3 dönem peş peşe seçildikten sonra, 2005 yılında partimizin isteği üzerine Millet meclisine aday oldum ve büyük bir oy çoğunluğu ile seçildim. Danimarkada milletvekili olarak seçilen ilk Türkiye kökenli milletvekiliyim ve şu anda milletvekilliğimin 2 döneminde görev yapıyorum. Gelecekteki planım Avrupa Parlamentosuna aday olmak ve Danimarkada Avrupa parlamentosuna seçilen ilk Türkiyeli olmak.

– İnşallah o gün de gelecek…Ama şimdilik Danimarkada ilk Türk milletvekili seçilmenin nasıl bir sorumluluk olmasından bahs etmeniz rica ediyorum. Hangi maksatlarla ilk adımı attınız?

– Milletvekili seçilmek, milletten ayrılıp onların tepesinde oturmak değil, tamtersine onlarla beraber omuz omuza mücadele etmektir. Sadece Türkiye kökenli insanların değil diğer milliyetten ve haksızlığa uğrayan, ezilen, faki r ve hakir görülen insanların yanında olmak demektir. Dünyanın neresinde olursa olsun, haksızlığa ve saldırıya uğrayan insanların, Halkların yanında olmaya alıştım artık. Onun içindirki Azerbaycana yapılan saldırıdan sonra, kendi ülkelerinde kaçkın ve göçebe olan 1 milyon Azeriyi kendi ailemden saydım ve onların hak ve hukuklarını, hem Danimarka da hemde Dünyanın her yerinde savundum ve savunmaya devam edeceğim. Burada ki insanlarımızın acılı ve neşeli günlerinde yanında oldum. Düğünlerinde, ölülerinde, sıkıntılarında zamanım olduğu müddetçe onların yanında oldum. Milletvekili sadece emir talim veren değil. Halkının acısını,neşesini problemini bilen kişi olması gerektiğini hem söyledim, hemde yaşattım.

– Maalesef milletvekillerin hepsi sizin gibi düşünmüyor, bazıları için milletvekili olmak hiçte sorumluluk değil…

– Gerçektende Türkiye ve özellikle ortado ğu ülkelerindeki vekillerle benim ve Avrupalı milletvekili arkadaşlarımın haraket ve tavırlarında çok büyük fark var. İsteyen her vatandaş, telefonla, mektupla vede sizin yaptığınız gibi maille bana ulaşabilir. Milletim beni bu göreve layik görmüş, neden onu dinlemeyim? Parlamentoda miletin sesiyim, demek milletimin hakkını savunmalıyım.

– Danimarkadakı Türkl erin (fark etmez özbek türkü olsun, azeri türkü olsun, Türkiye türkü olsun ve b.) hayat tarzıyla yakından ilgilenen bir miletvekili olarak ne düşünüyorsunuz acaba? Yani dünyadakı Türklerin hayatı neden bu kadar zor, neden onlar bir araya gelerek hakk uğuruna mücadeleye kalkmazlar?

– Danimarkada olan Türkler farklı nedenlerle buraya gelmiş. Mesela bazıları buraya para kazanmaya vede geçimlerini sağlamaya, ailelerine çocuklarını daha iyi bir gelecek sağlamaya gelmişler. Politikaya uzak duruyorlar, çünkü Türkiyede ve başka ülkelerde politika ile uğraşanların birçok sorun yaşadıklarını ve baştakilerle problem yaşamak istemediklerini biliyorum. Ama Danimarkada ve Avrupada az gelirli ve sosyal haklardan, sağlık hizmetlerinden vede eğitimden tam olarak faydalanmayan insanların bir araya gelmeleri şart diye düşünüyorum. Kendileri birşey yapmazsa, onları dürüstçe savunan bizim gibi arkadaşları desteklemeleri ve yalnız bırakmamaları gerekir. Lider durumunda bulunan bizlerde, Avrupa da hortlayan, ırkçı ve aşırı sağcıların hedef tahtasıyız. Tehditlere ve baskılara maruz kalıyoruz, ama insanlarımızın en azında demokratik hakları olan oylarını kullanarak kendileri için canını ortaya koyanlara destek vermesi gerekir. Ne yazık ki bu istediğimiz düzeyde değ il, çünkü dediğim gibi insanlar sadece günlük yaşıyor ve geçimlerini sağlama derdindeler.


– Ama ne olur olsun onların bir araya gelmesi lazım ve düşünüyorum ki, bu işleri diaspor kurumlar yapmalı. O yüzden sormak istiyorum, dünyadakı Türk diaspor kurumlarının faaliyeti yeterincemi?

– Hayır yeterince değil. Çünkü Türkler ve genel olarak Türk Dünyası diaspora ve lobiciliğe önem vermiyor. Halbuki birçok karar ve kanunların alınmasında lobilerin etkisi gün geçtikçe artıyor. Bakın Avrupanın 7. 8 ülkesi parlamentolarında türkçe konuşan ve etkili olan birçok arkadaşımız var. Onları haberdar etmek yeterli ki Türklerin sorunlarını istendiği anda 7.8 ülkenin meclisle rine hemen taşısın, bu sorun tartışılsın. Ben Avrupanın tüm ülkelerinde bulunan, çeşitli partilerdeki arkadaşların oluşturduğu bir dayanışma derneği ve platformu başkanıyım. Gerekli olduğu anda, en kısa zamanda ve sorunsuzca bu arkadaşlarla irtibat kurup beraber haraket edebiliyoruz. Bu fırsatın Azerbaycan, Türkiye ve diğer ülkeler tarafınca değerlendirilmesi gerekir. Bu guruptaki arkadaşlarımızla 2 defa Azerbaycana geldik ve Azeri yetkililerile görüştük, dostluklar kurduk, bu görüşmelerin hem Azerbeycan hemde Türkiye tarafınca daha sık ve planlı şekilde yapılması gerekir. Ben, yani biz hep hazırız.

– Hep bakıyor, hem de görüyoruz ki – duyduklarımız da da dahil – ermeni, yahudi, fars ve b. milletlerin dünyadakı diaspor kurumları milleti için daha önemli işler görüyor..hatta bahs ettiyim diaspor kurumlar yalan üzerine iş yapsalar bile, onların dünyada sesi duyulur…

– Bugün Dünyanın en etkin diasporaları- Musevi, Ermeni ve rumların diaspor kurumları. Siz Amerikada alınan kararlarda bu lobilerin ne kadar etkili olduğunu bilirsiniz. Bazı ülkerde haklı davalarını bile Dünya kamuoyuna anlatamıyorlar, dinletemiyorlar. Diğer ülkelerin bu işe epeyde ödenek ayırdığını ve karşılığını ise defalarca geri aldığını biliyorum. Azerbeycandaki yetkililer, bu konuda yeni olmalarına rağmen iyi çalışıyorlar ve lobiciliğin faydalarının farkındalar. Bu yüzden onların başarılı olacağına inanıyorum.

Azerbaycan diasporası ile kıyaslarken Türkiye diasporası eski, buna rağmen yine de milletinin hakkını tam olarak taleb edemiyor ama?

– Türkiye de son senelerde bu konuda olumlu adımlar atıyor, ama bazen alınan kararlar uygulanmıyor, her görüşüldüğünde yeni baştan konulara girili yor, halbuki ilk toplantıda alınan kararlar uygulandımı, uygulanmadımı, ve nedenleri üzerinde çalışılmalı. Yani görülecek işler çok, sadece zaman lazım…

– Nasıl düşünüyorsunuz acaba, devlet diaspora kurumlarına yardım etmeli, yoksa diaspora kurumları devlete yardım etmelidir?

– Net cevap veriyorum, her ikisi de birbirine yardımcı ve destek olmalıdır, bu 2 kurum birbirini tamamlamalıdır.

– Azerbaycan hukumetinin düzenlediyi Dünya Azerbaycanlılarının III kurultayına siz de davetliydiniz. Sizce şu kurultayda gündeme getirilen sorular için çözüm yolu bulunacak mı?

– Azerbaycandaki toplantı çok yararlı ve faydalı oldu, tabiiki her şey anında halolmaz bu bir süreçtir ve zaman alması doğaldır. Önemli olan dialogların ve çalışmaların devam etmesi. Birde her konuyu birden gündeme getirmek değil, konuları 2 ye ve 3 ayırarak görüşmek ve tartışmak, sonuca ulaştırmak faydalı olur. Davetli arkadaşların bazıları sadece Azerbeycanın iç sorunlarını tartışmayı istiyorlar, bizler ise iç sorunu siz kendi aranızda tartışın ve biz geldiğimizde Azerbeycanın büyük ve uluslar arası sorunlarını tartışalım buna zaman harcayalım. Tavsiyesinde bulunmak isterim.


– Aslında iyi bir tavsiye. Beni bir soru daha rahatsız ediyor, o da dünya türklerinin bir araya getirmek için neler yapmak gerektiyi bilmek…siz nasıl düşünyorsunuz acaba?

– Sizin gibi basındaki, siyasetteki dostların sık sık bir araya gelmesi, sadece tel. maille değil, insanlar siyasiler yüz yüze gelip konuşunca, tanışınca,daha iyi bir güven ortamı oluyor ve daha gayretli çalışılıyor. Bu gibi konulara harcanan paraya bakmamalı, bazı ülkeler bu konularda daha girişimci, daha eli bol davranıyorlar, çünkü kendilerinin gidemediği, giremediği yerlere lobiistlerin aracılığı ile girip, sorun ve isteklerini anlata biliyorlar. Biz de tıpkı onlar gibi yapmalıyız.

– Son olarak söylemek istediyiniz herhangi bir fikir varsa sizin için böyle bir ortamı yarata biliriz?

– …Ben biraz sıra dışı bir milletvekiliyim, milletvekilliğimde önce neysem oyum, halkla olan ilişkilerim arttı eksilmedi. İnsanlara eşit gözle bakan biriyim, benim için insanların, dini, dili,siyasi görüşü ne olursa olsun, devlet kademelerinde aynı hak ve hukuka sahipolmaları gerekir. Irçılığı lanetliyorsam, ben hem Avrupadaki, hemAsyadaki, hem Amerikadak, hem Afrikadaki kısacası tüm dünyadaki ırkçılığı lanetlerim. Dünyada tek bir Güneş, havayı ısıtınca hem Müslümanları, Hem hristiyanları, yahudileri, budıstleri ve ateistleri ısıtır. Evet belki biraz çok iyimserim, ama bendeki insan sevgisi ve yetiştiğim kültür bana bunu söyletiyor ve yapmaya çalışıyorum. Son olarak bana bu ortamı-yani kendi düşüncelerimi söyleme ortamı yarattığınız için teşekkür ediyorum.

…Son olarak Hüseyn Araca bir daha teşekkür ediyorum, çünkü yoğun çalışmasına rağmen tüm sorularımı yanıtlamak için zaman bulmuş. Hocam, keşke tüm milletvekilleri sizin gibi olsa…

ULDUZE QARAQIZI

qaraqızı@rambler.ru

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.