Global piyasalar açısından geçen ay, hızlı ve bir o kadar da yoğun geçti. Euro Bölgesi’nde enflasyon Aralık ayında yüzde -0.2 ile Ekim 2009’dan bu yana ilk kez negatif alanda gerçekleşti. İngiltere için de durum çok farklı olmadı. İngiltere’de Aralık ayı enflasyonu yüzde 0.5 ile piyasa beklentilerinin altında kaldı ve son 15 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti. İsviçre Merkez Bankası (SNB) ise beklenmedik şekilde faiz oranlarını düşürdü ve minimum kur uygulamasını terk etti. Banka’nın 3 yıldır sürdürdüğü EUR/CHF paritesindeki 1,20 tabanını korumayı bırakmasının ardından Frank sert bir şekilde değer kazandı ve Euro’da önemli düşüşler izlendi.
Diğer taraftan Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) parasal genişleme programı dünyada büyük ses getirdi. ECB, piyasaların istediğini fazlasıyla verdi. ECB, Mart 2015’de başlayıp Eylül 2016’da biten 18 aylık dönemde her ay 60 milyar Euro’luk (toplamda 1,140 milyar euro) tahvil alacağını açıkladı. Böylece ECB Euro’nun miktarını artırıp, değerini düşürerek talebini artırmayı ve dolayısıyla bir anlamda enflasyonun yükselmesini hedefledi.
Küresel piyasaların gündemini meşgul eden Yunanistan seçimleri ise beklenildiği gibi Syriza partisinin birinciliğiyle ama beklenmediği gibi açık ara farkla sonuçlandı. Syriza partisinin kazanması ise kemer sıkma politikasından vazgeçilebileceği kaygılarını arttırdı. Bu durum şimdiden Euro üzerinde baskı yapan faktörlerin başında geliyor. Tüm bunlarla birlikte Ukrayna tarafında artan jeopolitik risklerle EUR/USD paritesi son on bir yılın en düşük seviyesindeki kayıplarını genişletiyor.
ABD EKONOMİSİ GÜÇ TOPLAMAYA DEVAM EDİYOR
ABD tarafında tarım dışı istihdam değişimi ve işsizlik oranı göstergeleri piyasa beklentilerinden daha iyi gerçekleşti. İşsizlik oranı yüzde 5.6’ya gerileyerek son 6.5 yılın en düşük seviyesine geldi. FOMC tutanaklarından da sürpriz bir faiz artırımı kararı çıkmadı ve piyasalarda Nisan ayından önce faiz artışı yapılması beklenmiyor. Bu arada 28 Ocak’ta yapılacak yılın ilk FOMC toplantısında FED’in faiz artırım zamanlaması ve tonuna ilişkin alınacak olası ipuçları ile Dolar ve Altında fiyat değişimleri görülebileceği için önem taşıyor. 2014’ün son üç aylık dönemi için açıklanacak ABD Büyüme Oranı, FED’in para politikasına ilişkin fiyatlamaların yapılmasına yol açabilir. Geride kalan yılın üçüncü çeyreğinde sürpriz bir şekilde yüzde 5.0 oranında büyüme kaydetmişti.
Global piyasalar içinde Çin’deki büyüme rakamları ise her ne kadar hükümetin beklentilerinin altına kaldı ise de Çin, 2014 son çeyrekte yüzde 7.3 ile beklentilerin üzerinde büyürken, 2014 yılı genelinde yüzde 7.4 büyüme kaydetti.
Rusya’da ise petroldeki ciddi sert düşüşün etkileri sürüyor rublede yaşanan değer kayıpları sonrası uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Rusya’nın kredi notunu aşağı çekti. Son olarak S&P, ülkenin zayıflayan parasal esnekliğini gerekçe göstererek, 10 yıl aradan sonra ilk kez Rusya’nın “BBB-” olan kredi notunu “yatırım yapılamaz” seviye olarak kabul edilen “BB+”ya indirdi.
ŞUBAT AYI PİYASALAR İÇİN ÖNEMLİ
Şubat ayında küresel piyasalar açısından ABD Tarım Dışı İstihdam Değişimi ve İşsizlik Oranı Verileri, FED’in faiz oranı artırımına yönelik beklentilerin şekillenmesini sağlayabilir. Diğer taraftan özellikle 13 Şubat Euro Bölgesi üye ülkelerinin büyüme oranlarının açıklanması açısından önemli olacak. Şubat ayının ikinci yarsında açıklanacak olan İngiltere Enflasyon Oranı Sterlin’de yönü belirleyebilir.
TÜRKİYE’YE GÜVENMEK
Petrol fiyatının 115 dolar seviyesinden 50 doların altına gerilemesi ve ECB’nin parasal genişleme paketi gösteriyor ki; rüzgar Türkiye’den yana. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın da ifadesiyle petrol fiyatında her 10 dolarlık düşüş cari açık rakamını 4.4 milyar dolar azaltarak milli gelire oranını yarım puan aşağı çekiyor ve enflasyonda yarım puanlık düşüşe neden oluyor. Dolayısıyla petrol fiyatındaki düşüşün gecikmeli etkilerinin 2015 ilk çeyreğinden itibaren belirgin şekilde hem enflasyonda, hem de cari açıkta düşüş olarak yansıması ve büyümeye ivme katması bekleniyor. Euro Bölgesi’nde parasal genişleme programı sonrası likiditenin artması bununda ülkemizin ihracatını olumlu yönde etkilemesi bekleniyor. Ancak kurlardaki hareketler sonrası Avrupa’ya ihracatını Euro üzerinden yapıp girdi mallarını ise dolar ile alan şirketler açısından karlılıklar bir miktar etkilenebilir.
FAİZDE YENİ İNDİRİMLER BEKLENİYOR
Türkiye için bir şans olarak yansıyan diğer bir gelişme ise Avrupa Merkez Bankası’nın öncülüğünde küresel faizlerin düşmesi. Bu gelişmeler sonrası TCMB ilk faiz indirimini yaptı. Yüzde 8.25 olan politika faiz oranını 50 baz puan indirerek yüzde 7.75’e getirdi. İndirim 50 baz puanla sınırlı kaldı. Aslında bu olumlu havada daha yüksek bir oranda indirim yapılamaz mıydı diye sormadan edemiyor insan. Anladığım kadarıyla Merkez Bankası enflasyondaki düşüşü
görmek istiyor. Şubat ayında açıklanacak Ocak ayı enflasyon verisi ise TCMB’nin yeni indirimlere kapı aralamasında etkili olacak gibi gözüküyor. Nitekim TCMB Başkanı Erdem Başçı yaptığı açıklamada enflasyon ve reel faizlerin düşmeye devam etmesinin kuvvetle muhtemel olduğunun altını çizdi. Kurlardaki seyir bu şekilde devam eder ve sermaye hareketleri de devam ederse önümüzdeki iki ayda Merkez Bankası’nın faizi düşürme ihtimali yüksek.
BİST ENDEKSİ REKOR DÜZEYDE
Petroldeki düşüş sonrası cari açığın azalacağı, enflasyonun düşeceği, faizlerin ineceği beklentilerine Euro Bölgesi’nde likiditenin artacağı ve Türkiye’ye de sermaye akımının olacağı beklentileri de eklenince BİST’te olumlu yansıdı. Endeks 90.000 bin seviyelerini aştı. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, bölgesinde ekonomik güç haline gelen ve G20’ye bu yıl liderlik edecek olan Türkiye, petrol deki sert düşüş rüzgarını da arkasına alarak, yakalanan siyasi istikrar ve artan öngörülebilirlik ile yoluna devam ediyor. Hem global piyasalar da yaşanan olumsuzluklar, hem de yerel anlamda türbülanslara rağmen Türkiye’nin, makro ekonomik verileriyle pozitif bir ayrışma yaşadığı görülüyor, büyümesini sürdürüyor. Bu pazarlardaki büyümeden faydalanmak isteyen ve yatırım planlayan yabancı sermaye için güzide Türk şirketleri iyi bir alternatif finansal yatırım imkanı sunuyor.
Türkiye’ye hep güvendik, güvenmeye devam edeceğiz…
Borsa Dünyası
Alper Nergiz
GCM Menkul Değerler Genel Müdürü
nergiz@turcomoney.com